Bazen bir tabak yemek, insanı doğup büyüdüğü sokağa, babaannesinin mutfağına ya da çocukluk anılarına götürür. Bazen bir kebap, toprağın, mevsimin ve belleğin de pişirilip sofraya konduğu bir anı sayılır. İşte tam da böyle bir hatıra mekânı Çakı Restoran…

İstanbul’un hızla büyüyen semti Başakşehir’de, Malatya’dan kopup gelen bir lezzet masalı fısıldar kulağınıza. Her tabakta bir gelenek, her lokmada bir hikâye…

Bu restoranın kalbi Malatya için atıyor.

Çakı Restoran, Malatya’nın zengin mutfak kültürüne açılan bir kapı sanki. Öyle ki, buraya oturduğunuzda karnınızı doymakla kalmıyor Malatya’ya uzanan bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Burası Malatya’nın lezzet kültürünü İstanbul’a taşıyan, o kadim coğrafyanın sabrını, bereketini ve el emeğini sofraya getiren özel bir durak. Aykut Adagörenli ve ortakları çok uzun yıllar önce Malatya’da kurulan Çakı Restoranı İstanbul’a getirmeye karar verince böylesine şahane bir tesis ortaya çıkmış. Baba ocağının mutfağında duyduğu kokuları, annesinin sessizce yoğurduğu bulguru, kış gecelerinde soba üstünde pişen tarifleri unutmamış. Ve bu birikimi Başakşehir’de, yeniden hayata geçirmiş.

Çakı Restoran menüsü

Büyük bir kısmı Malatya’ya ait olmakla beraber, Anadolu’nun geniş sofrasına da göz kırpar: Anadolu’nun kebap kültüründen lezzetler, Kayseri’den mantı ve yağlama, sabahları gözünüzü kamaştıran serpme kahvaltılar, günün her anında sizi bekleyen ikramlar… Çakı Restoran, asla sıradan bir kebapçı değil. Burası, Malatya’nın bin yıllık lezzet mirasını İstanbul’a taşıyan bir kültür elçisi sanki… Malatya’nın dağlarından toplanmış kiraz yapraklarının içinde uyuyan bulgur, usul usul haşlanmış içli köfte, yoğurtla sabırla buluşan mahir köfte… Her biri, Anadolu’nun sıcaklığını sofraya taşır. Ve elbette Çakı Kebabı: acısıyla, dumanıyla ve zarif sunumuyla bir başrol oyuncusu gibidir menüde. Yanında Malatya usulü peynirli ekmek, ustalığın hamurla buluşmuş hali gibi

Çakı’nın felsefesi nettir: kalite ve gelenek.

Restoranın........

© İstiklal