menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Haz’dan Gelen Lezzet

10 0
19.08.2025

İstanbul’un lezzet tarihi

Yüzyıllar boyunca İstanbul, adeta lezzetin haritasını çizen bir şehir olmuştur. Her semtinde ayrı bir mutfağın sesi, her köşesinde başka bir damak izi bulunur. Bu şehirde bazı mekânlar var ki; mükemmel bir ziyafet sunmanın yanında geçmişiyle, pişirme tekniğiyle ve hikâyesiyle sizi alır Anadolu’nun lezzet üreten köşelerine götürür. İşte Haz Kebap da o nadir mekânlardan biri.

İstanbul’un gastronomi serüveni, aslında bir medeniyet hikâyesi. Bizans’ın kurduğu sofralar, Osmanlı saray mutfağında zirveye çıkar; baharat yollarından gelen koku, Topkapı saray mutfağında kaynayan kazanla birleşir. Bir yanda kebap ateşi tüterken, öte yanda esnaf lokantası sıcacık çorbasıyla şehri doyurur. Ve sokaklar… İstanbul’un belki her köşe başında simit satanların sesi yankılanır, Eminönü’nde balık ekmek kokusu kestane dumanına karışır. Yani demem oki, İstanbul hem sarayın ihtişamını hem de halkın sade sofrasını aynı gökyüzü altında buluşturur.

Haz Kebap ve Volkan Çakar

İstanbul en kalabalık ilçelerinden Beylikdüzü’nde lezzet ve bir isimden daha fazlasıdır Haz Kebap. Restoranın sunduğu her tabak büyük bir mutfak tarihinin yaşayan bir parçası, geçmişle bugünü aynı sofrada bir araya getiren bir köprü gibi. Bu hikâyenin kalbinde, soyadıyla Anadolu’da iyi tanınan bir aileye mensup olan, çağın ruhunu geleneğin bilgeliğiyle harmanlayan bir isim durur: Volkan Çakar.

Onun için kebap, ateşte pişen bir etten ibaret değildir; sabırla yoğrulmuş geleneklerin, titizlikle seçilmiş malzemelerin ve ince bir sanat duygusunun birleşimidir. Haz Kebap’ın menüsünde yer alan kuzu tandırdan odun ateşinde lahmacuna, kebaptan mezelere kadar her tat, Anadolu’nun köklü mutfak kültürünün bir yansımasıdır. Volkan Çakar, bu mirası korumakla kalmaz, aynı zamanda çağın estetiğiyle sunarak geleceğe taşır. Bu yüzden Haz Kebap, sıradan........

© İstiklal