Bugün insanlık, medeniyet buhranının tam ortasında yaşamaktadır. Taş binalar yükseliyor ama insan ruhu ve maneviyatı çöküyor.

Maddeye tapan, maneviyatı unutan bir çağın insanları, “ilerleme” adı altında dünyayı fethederken kalplerini, vicdanlarını, merhametlerini ve maneviyatlarını kaybetmişler.

Sömürüye dayalı bir madde medeniyeti, şefkati unuttururken; adâlet, merhamet ve hikmetle örülü vahiy merkezli bir diriliş medeniyeti insanlığa yol göstermektedir.

İnsan, maddenin zincirlerinden kurtulup maneviyatın kanatlarına sığınmadıkça ne huzur bulabilir ne de gerçek manada medenileşebilir. Vahyin ışığında yeni bir dünya tasavvuru, artık bir tercih değil, insanlığın varlık sebebini hatırlama çağrısıdır.

Endüstriyel devrimin bacalarından yükselen dumanlar, sadece gökyüzünü değil, insanlığın ortak vicdanını da kararttı.

Batı medeniyeti, "ilerleme" adı altında maddî sömürüyü sistemleştirirken, İslâm medeniyetinin "insan-ı kâmil" idealini unutturdu.

Oysa Kâbe'den yükselen "Lebbeyk" nidası, maddenin değil mananın hâkim olacağı bir dünyanın müjdesiydi.

Batı'nın sömürgeci tarihi sayılarla konuşuyor: 15. yüzyıldan bugüne 50 milyon yerli katledilmiş; Afrika'dan 100 milyon insan köleleştirilmiş; Hindistan'da 200 yılda 45 trilyon dolar kaynak transferi yaşanmıştır.

Buna karşılık İslâm medeniyeti: Endülüs'te 800 yıl üç din bir arada yaşamış; Osmanlı'da 600 yıl millet sistemiyle çoğulculuk hüküm sürmüştür.

Çağımızda ise ciddî bir kriz yaşanıyor. Modern Batı medeniyeti insanına bakıldığında, dünya nüfusunun 'si, kaynakların �'ini tüketiyor.

Dünyada depresyon oranı son on yılda yüzde 25, Antidepresan ilaç kullanımı son 10 yılda @0 artmış. Her 40 saniyede bir intihar vakası yaşanıyor.

Verilere göre Avrupa’da gençler arasında intihar, uyuşturucu ve kimlik bunalımı oranları her yıl rekor kırıyor. İnsan, maddenin gölgesinde kayboluyor.

Batı medeniyeti, yüzyıllardır “ilerleme” adı altında insanı değil maddeyi kutsadı. Makineler çoğaldı, insanlık eksildi. Zenginlik arttı, huzur azaldı.

Modern çağın parlayan yüzü, mazlum coğrafyaların gözyaşlarıyla beslendi. Afrika’nın sömürülen toprakları, Asya’nın talan edilen........

© İstiklal