“Resmî”nin Masalı, “Gayriresmî”nin Efsanesi: Türkiye’de Tarih Yazımının İdeolojik Çıkmazı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve ardından gelen ilk yıllar, tarih yazımı bakımından bir dönüm noktasıdır. Bu dönemde, devletin ve yöneten kesimin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilen bir tarih algısı ortaya çıkmıştır: Bir yandan “Kemalist tarih algısı” adı verilebilecek, milli tarih anlayışını egemen hâle getirmeyi amaçlayan, devletin ulus-kimlik inşa sürecine hizmet eden anlatılar; diğer yandan bu anlatının dışına çıkan, alternatif tarih söylemleriyle öne çıkan, kimi zaman resmî çizginin karşısında konumlanan yaklaşımlar. Ne var ki burada beliren asıl sorun, tarih yazımının bir bilimsel disiplin olmaktan çıkarak ideolojik ya da dalkavukluk amacına yönelik bir araca dönüşmesidir.
Bir kesim için tarih, sözleşilmiş anlatıları pekiştirmek üzere bir araç hâline gelmiş; bu araç kullanılırken tarihçi değil, yönetenlere yaranmak isteyen, popüler beğeni arayan bir anlatıcı konumuna düşmüştür. Bu anlatım, “bizim işlerimiz hep doğru”, “biz hep haklıyız”, “bizim tarihimiz kutsaldır” gibi bir yaklaşımla........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein