menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Önce Edep, İlla Edep!

11 0
yesterday

“Tencere dibin kara”

“Seninki benden kara”

“Seninki yağlı kara”

“Seninki kokulu bela…” Keşke böyle olsa… Gel gör ki küfür, hakaret, belden aşağı vurma aldı başını gidiyor. Allah, sonumuzu hayreyleye!

Bırakın Müslümanlığı, bırakın insanlığı; ilkellikle dahi bağdaşamayacak seviyede bir üslup…

Ahlakın sükût ettiği, edebin yüzünün kızardığı, namus ve şerefin ayaklar altına alında inlediği bir zaman dilimi ve o zaman diliminde yaşamaya mecbur ve mahkûm bırakılan bir ülke… Küfrü, semalarından uzaklaştıramayan bir millet…

Hangi ülke? Türkiye… Hangi millet? Türk milleti…

Peki, kim kutsal bilinen değerleri ağızlarına pelesenk edip de kin yoğurup nefret savurarak ülke semalarını karartan çirkin söz sahipleri? Ülkeyi yönetenler, yönetmeye talip olanlar, bizim seçtiğimiz Sayınlar(!)... Sabah bir boy, akşam iki boy televizyon ekranlarında, gazetelerde, mecliste, meydanda boy gösteren siyasiler…

Kişiye hakaret, kişilerin temsil ettiği kesime hakaret, ülkeye hakaret, dine hakaret, devlete hakaret… Hakaret, küfür, sövgü… Allah’ım ne günlere kaldık!

Adı ne bunun? Siyaset…

Var mı içerisinde ülkenin birliğine, dirliğine, huzuruna, kardeşliğine yönelik bir söz?

Var mı millet için hayrı istemek?

Var mı bu ayıplı sözlerden insana, İslam’a, devlete, millete, memlekete bir fayda?

Yıllardır ne diyor bu mübarekler(!) biri birlerine?

Alçak, vatan haini, şerefsiz, yalaka, terbiyesiz, geri........

© İstiklal