​Bugün bölgesinde günden güne büyüyen, proaktif ve kurucu rolü ile uluslararası alanda ses getirene Türkiye’nin, Suriye’deki son adımlarını yazalım, konuşalım...

Ankara'nın, yeni bir güvenlik anlaşması çerçevesinde Suriyeli unsurları eğitmeye yönelik attığı adımlar oldukça kıymetlidir. Bu adımlar, Türkiye’nin bölgesindeki tarihsel devamlılığın bir yansıması hem de değişen jeopolitik koşullara verilmiş stratejik bir yanıttır.

Middle East Eye gibi kaynakların aktardığı bilgiye göre bu eğitim; ilk etapta 300 kadar askeri ve polisi kapsayan, orta vadede 5 bin, uzun vadede ise 20 bin kişilik bir güce ulaşması hedeflenen bu eğitim programıdır. Eğitimi, Ankara ile Şam arasında yaz aylarında şekillenen ve askeri danışmanlık, ekipman desteği ve müşterek eğitimi içeren mutabakatların sahaya somut bir yansıması olarak değerlendirebiliriz. Bu Hamle ile Türkiye'nin Suriye politikasında salt askeri müdahaleden, yerel aktörler üzerinden kalıcı bir etki alanı ve istikrar mimarisi kurma evresine geçtiği yorumunu yapabiliriz.

​Bu gelişmeyi, 2016-2019 dönemindeki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarından ayrı düşünmek asla mümkün değildir!

Hatırlayalım.

O dönemde sınır güvenliğini tesis etme ve terör koridorunu engelleme motivasyonuyla atılan adımlarla Türkiye sahada fiili bir kontrol ve yerel güçleri organize etme tecrübesi kazandırmıştı. Afrin'de askeri operasyonun hemen ardından yerel kolluk kuvvetlerinin ve........

© İstiklal