menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yardımlaşma Ve Güzellik Ayı: Şehr-İ Ramazan

12 0
06.03.2025

Bu sene Ramazan-ı Şerif hafta tatiline denk geldi. İlk iki orucumuzu evde ailemiz ile birlikte açtık. Bu Ramazan Ayı içerisinde Mesaiye gittiğimiz ilk gün Ramazan orucumuzu bir başka yerde açalım diye düşündüm.

Bir Azerbaycan Türkü bir Kardeşimizin, Azerbeycanlı bir Gardaşımızın Beştepe'deki işyerinin yanındaki mutfak-lokanta benzeri bir alanda Ramazan boyunca her gün özellikle gariban halka ve herkese de açık bir iftar sofrası kurduğunu işittik ve üçüncü orucumuzu orada açalım dedik. İftar için biraz da erken gitmiştik.

Orda o iftar saati yaklaşırken ve bizler iftarı beklerken gerçekten çok duygulandım ve “Müslüman olmanın gurur, sevinç ve heyecanını bir kez daha o iftarı beklerken yaşadım.”

Niye mi gurur, sevinç ve heyecan yaşadım? Anlatayım.

Yardımlaşma, hayırseverlik ve cömertlik, zaten her Ramazan-ı Şerif’te gökten bereketli yağmur yağar gibi üzerimize yağar. Ramazan Ayında Müslümanlar olarak, her zamanki günlerden ve normal aylardan daha fazla cömertlik duygularına ve yardımseverlik hasletlerine kavuşuruz. Bunu bilen bilir.

Ramazan Ayı sanki bir ılık meltem misali bir rüzgar ve hepimizi üzerinden esiyor ve o esişte bizleri şefkatli, cömert, yardımsever ve sevecen kılıyor. Maşallah bu gerçekten hasret duyduğumuz bir durum. Biz bu duruma, bu ahvale Ramazan Ayında kavuşuyoruz.

İnsan bu vaziyeti müşahede ettiğinde “keşke her ay Ramazan Ayı olsa” diyesi geliyor.

Evet, tekrar o akşamki iftar sofrasına dönelim. Müşahedelerimizi anlatmaya devam edelim.

Evet, biz o akşam 7 kişi olarak o iftar sofrasına iştirak etmiştik. Benim davet ettiğim kişiler arasında misafir olan, bekar olan, Devlet memuru olan ve gariban........

© İstiklal