Neden Kimse Kırmızı Işıkta Durmak İstemiyor?
Kırmızı ışık. Sıradan bir işaret gibi görünür: dur anlamına gelir, biraz bekle, sabret. Ama artık kimsenin sabretmeye niyeti yok. İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in ya da herhangi bir Anadolu ilçesinin kavşaklarında aynı sahne: ışık kırmızı yanar yanmaz gaza basanlar, dönülmeyecek yerden dönenler, yayaya yol vermemek için direksiyona abanıp göz temasından kaçanlar…
İşin garibi şu ki, kimse kendini suçlu da hissetmiyor. Aksine, kurala uyanlara tuhaf gözlerle bakılıyor. Sanki kırmızı ışıkta durmak bir zaman kaybı değil, kişilik kaybı gibi algılanıyor. “O kadar da önemli değil” cümlesi çoktan içimize yerleşmiş. Oysa o kadar önemli.
Kırmızı ışık sadece trafikte karşımıza çıkmıyor. Hayatın her yerinde durmamız gereken noktalar var. Ama durmayı unuttuk. Konuşurken durmuyoruz, düşünmeden konuşuyoruz. Okumadan hüküm veriyoruz. İki satır........
© İstiklal
