menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aksa Tufanı, AK Parti İslamcılığı ve Amerika’nın Gücü

12 0
08.05.2025

7 Ekim 2023’te Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonu, yalnızca İsrail-Filistin çatışmasında değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel siyasi dengelerde de önemli kırılmalara yol açtı.

Şehit Yahya Sinvar’ın ifadesi ile Gazze tam bir turnusol kağıdı oldu. Birçok kimsenin gerçek kimliğini Filistin davasındaki samimiyetinin ortaya çıkmasına vesile oldu.

Türkiye’de iktidarda olan AK Parti’ye yakın duran İslami STK ve cemaatler iktidarın Filistin konusunda çok konuşan ancak fiili olarak hiçbir iş yapmayan tavrı karşısında doğru bir duruş sergileyemediler. Ak Parti’nin iktidardan düşüp sahip oldukları imkanları kaybetme korkusu ile iktidarın bu tavrını nasıl meşrulaştırabiliriz arayışına girdiler.

Ak Parti iktidarının bu tavrını eleştirme iradesini gösteremedikleri gibi, Filistin davasına, Aksa Tufanı direnişine sahip çıkarak gerçek anlamda destekleyen, bu yolda ciddi bedeller ödeyen direniş cephesini, destekleyemedikleri gibi itibarsızlaştırmaya çalıştılar.

AK Parti, 2002’den bu yana iktidarda olmasına rağmen Filistin meselesinde retorik düzeyde söylemde güçlü destek vermesine karşın pratik desteği her zaman siyasi ve insani yardımla sınırlı kaldı. Öyle ki Aksa Tufanı sürecinde İsrail’i soykırım yapmakla suçlamasına rağmen diplomatik ilişkilerini bile sonlandırmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” söylemi ve zaman zaman İsrail'e yönelik sert açıklamaları, AK Parti’nin İslamcı tabanını mobilize etmekte kullanılmış kitlelerde Filistin’e tek sahip çıkan ülke Türkiye imajı oluşturulmaya çalışılmış bunda da başarılı olunmuştur.

Ancak İsrail ile ticaretin artarak devam etmesi Aksa Tufanı sürecinde ticaretin önce inkar edilip sonra İsrail ile ticareti sonlandırdık deyip bu ticaretin dolaylı yollardan devam ettirilmesi, diplomatik ilişkilerin hiçbir zaman tamamen koparılmaması, Bakü-Ceyhan boru hattından Azerbaycan petrolünün İsrail’ e gitmesinin devam etmesi, limanların İsrail bağlantılı gemilere kapatılmaması bu söylemlerin çoğu zaman iç siyasete yönelik hamleler olduğunu göstermektedir.

Ak Parti iktidarının Filistin davasındaki bu söylem-eylem farklılığı Ak Parti İslamcılarını bu tutarsızlığı nasıl meşrulaştırırız çabası içerisine sürüklemektedir.

Büyük Şeytan Amerika, yıllardır Orta Doğu'daki hegemonyasını askeri ve diplomatik yollarla sürdürüyor. Amerika’nın Orta Doğu politikasının temelini İsrail’in güvenliği ve İsrail’e koşulsuz destek, oluşturuyor. Aksa Tufanı sonrasında bu durum daha açık ve net bir şekilde görüldü. Büyük Şeytan Amerika tarafından soykırımcı İsrail’in bütün katliamları koşulsuz bir şekilde desteklendi ve İsrail’e sınırsız bir askeri, ekonomik destek verildi.

Direniş örgütleri ve direniş cephesi İsrail ile mücadele etmenin savaşmanın Amerika emperyalizmi ile mücadele etmek ve savaşmak olduğunu biliyorlardı. Gerçi tüm dünyada biliyordu ama bir kez daha çok açık ve net bir şekilde görülmüş oldu.

Yahya Sinvar “Diken ve Karanfil” isimli esrinde şöyle bir olay anlatır:

Biri Hamasçı, biri el-Fetihçi iki kardeş İsrail'e karşı yapılan eylemleri tartışıyorlar. El-Fetihçi kardeş "bu eylemler biraz daha devam ederse, İsrail'in hışmına sebep olursunuz, evlerimizi başlarımıza yıkarlar" diyordu. Hamasçı kardeş "şimdi farklı bir şey mi yapıyor? Her gün evlerimizi başlarımıza yıkmıyor mu? Çocuklarımızı, kadınlarımızı, yaşlılarımızı hunharca öldürmüyor mu? Gençlerimizi on yıllarca zindanlarında çürütmüyor mu? Ayrıca biraz daha ileri giderse, Araplar, Müslümanlar dünyayı İsrail'in başına yıkarlar" diyordu. Bu sahneyi okuduğumda tüylerim ürperdi şehit Yahya Sinvar’ın umutları boşa çıkartan Müslümanlar olarak büyük bir utanç duymamız gerektiğini düşündüm.

Aksa........

© İslami Analiz