Direnişin, İsrail Denklemini Sarsan Silahı
Filistin Direnişi ile işgal rejimi İsrail arasında asimetrik bir güç farkı var. Elbette bu farkı, Direniş önderleri de bilmekte hatta dile getirmekten de çekinmemektedirler. Fakat İslami Direniş hareketleri, işgal rejimine karşı ciddi derecede siyasi ve askeri başarılar da elde etmiştir, etmektedir ve edecektir de. Aksa Tufanı bunu net şekilde göstermiştir. Tam 19 aydır işgalci İsrail, Kassam Tugayları’na karşı nihai bir askeri zafer kazanamamıştır. Aynı şekilde işgalci İsrail, Lübnan İslami Direniş Hareketi Hizbullah’a karşı da nihai bir zafer elde edememiştir. Keza hem Amerika hem İsrail, Yemen İslami Direniş Hareketi Ensarullah’a karşı da nihai bir zafere ulaşamamıştır. Peki taraflar arasında böylesine asimetrik güç farkına rağmen bu tablo nasıl mümkün olmaktadır?
Bu sorunun cevabının birçok başlığı var. Şüphesiz Direniş hareketleri de gerekli askeri ve siyasi çalışmaları yapmakta, teçhizatları hazırlamaktadır. Bu tartışma götürmez bir gerçektir. Fakat tüm bu hazırlıkların aradaki asimetrik güç ilişkisini dengeye dahi getirmediğini söylemek mümkündür. Peki güç denklemindeki “açık” nasıl kapanmaktadır?
Hamas yetkilileri bu soruya, “insan” modeli diyerek cevap veriyor. Aziz Şehid Yahya Sinvar’ın da hapishane arkadaşı Hamas Siyasi Büro Üyesi Casir Bergusi şöyle diyor: “En önemli şey insana yatırım yapmaktır. Gazze'nin bu kadar sabırlı olmasını sağlayan nedir? Pratikte Gazze'de insandan başka ne var ki? Hamas pratikte insana yatırım yaptı ve bu insanın, tarihte benzeri görülmemiş bu soykırıma meydan okuduğunu gördük”
Sinvar’ın bir başka hapishane arkadaşı Dr. Sami Ebu Zuhri ise şöyle diyor:........
© İslami Analiz
