menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hz. Âdem Nerelidir?

16 12
31.07.2025

Âdettendir yeni biriyle tanıştığımız zaman ilk sorumuz “Nerelisiniz? ” olur. Bu soru bir şehir adıyla cevaplandırılır. Yurtdışındaysanız buna vereceğiniz cevap “Türkiye” olacaktır. Yarın öbür gün gezegenler arası yolculuklar başladığında, dünya dışı varlıklarla karşılaştığımızda ise böyle bir soruya “Dünyalıyız” diyeceğiz her halde.

Fakat bu tür muhabbetlerde “Aslen nerelisin” sorusuyla da çok karşılaşırız.

Sahi Biz dünyalılar aslen nereliyiz? Aslımız dünyalı mı?

Cevabımız “Kesinlikle Hayır” Olacaktır

O zaman biz hakikaten nereliyiz?

Cevap çok açık: Biz babamızın memleketindeniz.

Âdem babamız, Havva anamız Cennet’te gözlerini açtılar. O halde Hz. Âdem “Cennetli” dir. Cennet yurdunun insanıdır. Âdem babamız ve Havva anamızdan dolayı biz de “Cennetli” yiz, aslen Cennet yurdunun insanlarıyız. Ancak ana-babamız bir vesileyle ata yurdundan-anavatandan dünya gurbetine sürüldüler. Biz de onların, sürgünde doğmuş çocuklarıyız ve bir gün anavatana, gerçek yurda döneceğiz inşallah. Nitekim Ankebût Sûresinde bu hususa “Gerçek hayat, ahiret yurdundaki hayattır.” ayetiyle vurgu yapılmaktadır. (29 Ankebût, 64)

Tahmini rakamlara göre dünya yaratıldığından itibaren yaklaşık 80 milyar insan ata yurduna dönmek üzere dünyadan ayrılmışlardır. Bir gün biz de dünya sürgününü tamamlayıp baba yurduna doğru yola çıkacağız.

Sana geldim, ayaklarına kapanmaya geldim,
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da.
Uzatma dünya sürgünümü benim.

Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili, En sevgili, Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
(Sezai Karakoç)

Fakat burada ciddi bir sorunumuz var. Zira bir sebepten dolayı çıkarıldığımız Cennet Yurduna dönebilmek için dünya gurbetinde arınmamız gerekir. O yüzden anavatana girişte bir takım kontroller yapılacak, insanların bir kısmına “Senin işlemlerin-evrakın tamam, sabıka kaydın yok, hakkında tutuklama kararı........

© İnsaniyet