menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ahlakı İnşa Eden Zihniyet: Modern Dünyada Ahlakın Akıbeti Üzerine Bir Deneme

12 1
20.05.2025

“Ahlâktan yoksun bilgi, dijital çağın en büyük felaketidir.”

İnsanın nasıl düşündüğü, en az nasıl davrandığı kadar önemlidir. Ne var ki yalnızca düşünme biçimi değil, bu düşüncenin beslendiği kaynaklar, karar alma süreçleri ve dayandığı değerler de insanî kimliğin temel yapı taşlarını oluşturur. Tam da bu nedenle, ahlak ile zihniyet arasındaki ilişkiyi kavramak; günümüz insanının içine sürüklendiği ahlaki çözülmeyi anlamlandırmak açısından hayatidir.

Kanaatimce zihniyet, bir toplumun veya bireyin olayları, değerleri ve insanları algılama biçimini şekillendiren, derin ve örtük bir referans sistemidir. Ahlak ise bu zihniyetin eyleme dönüşmüş halidir. Önemli olan yalnızca “ne yaptığımız” değil, “neden yaptığımız”dır. Yani davranış değil, davranışın ardındaki anlam, niyet ve yönelim belirleyicidir. Bu bağlamda ahlak, zihnin iradeyle şekillenen dışa vurumudur.

Ancak modern çağda bu köklü bağ kopmuş görünmektedir. Ahlak, giderek sekülerleşen bir zihniyetin gölgesinde zayıflamış; birey, yaşamı anlamlandırma çabasında maneviyatı değil, haz, tüketim, statü ve kariyer gibi geçici hedefleri merkeze almıştır. Bunun sonucu olarak ahlaki değerler yüzeyselleşmiş, içselleştirilmeden sahiplenilmiş ve bir “erdem” olmaktan çıkıp bir “imaj yönetimi” aracına indirgenmiştir.

Oysa ahlak yalnızca normatif bir kurallar dizgesi değildir; insanın varlıkla kurduğu ilişkinin merkezinde yer alan, içsel bir anlam arayışının adıdır. Ahlak, bireyin iradi davranışlarını şekillendiren ve zamanla karakter hâline gelen bir bilinç düzeyidir. İslam düşüncesi bu çerçeveyi daha da derinleştirir: Ahlak, sadece şekli davranışlardan ibaret değil; inançla yoğrulmuş, yaşanmış ve içselleştirilmiş bir varoluş tarzıdır. Namaz kılıp terazide hile yapan, oruç tutup komşusuna zulmeden kişi, zihniyet ile ahlak arasındaki kopuşun canlı örneğidir.

Bu bağlamda çağın en derin krizlerinden biri olan “ahlak-zihniyet bölünmesi” kendini göstermektedir. İnsanlık bilgiye erişim konusunda benzeri görülmemiş bir ilerleme kaydetmiş, ancak bu bilgiyi ahlaki bir........

© İnsaniyet