menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mustafa Ruhi Şirin üzerine Memduh Cemil Şirin ile “Babam Çocukluğumuzda Önemli Meseleleri Bizimle Konuşur, Fikirlerimizi Dinlerdi”

9 17
19.07.2025

Çocuk deyince aklımıza ilk olarak anne baba sonra da o gelir. Hassas kalbi, gülen yüzü, celalli duruşu, merhametli yaklaşımı, mümin hassasiyeti, münevver aklı, sınırsız gayreti ile bildik, tanıdık onu. Şair, yazar, vakıfçı, yayıncı bir öncü. Kendisini çocuklara vakfetmiş bir gönül insanı: Mustafa Ruhi Şirin…

Ve kıymetli evladı Memduh Cemil Şirin. Akademisyen. Hukukçu. Babasının yolunda bir insan. Kendisine babası ve baba çocuk ilişkileri bağlamında sorular yönelttik, cevaplar aldık. Teşekkür ediyor ve sizi sohbetimize davet ediyoruz…

– Hocam öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

– Nermin ve Mustafa Ruhi Şirin’in küçük oğluyum, bir abim var. Hukuk okudum ve akademisyen olarak çalışıyorum. Eşim ve aynı zamanda meslektaşım Ezgi ile İstanbul’da hayatımızı sürdürüyoruz.

– Çocuk denince aklımıza önce anne ve babalar sonra da Mustafa Ruhi Şirin gelir. Rabbim sıhhat ve afiyetler versin, dünyanın en masum ve şefkate muhtaç kitlesi için gecesini gündüzünü harcayan bir babanın evladı olmak hem çok zor hem de büyük bir lütuf. Nasıl bir babadır Mustafa Ruhi Şirin?

– Babamın dünyasında çocuklar öncelikli bir yere sahip olduğu için, evlatları olarak sizi zaten çok sevdiğini hemen anlıyor ve hissediyorsunuz. Ömrünü çocuklara adamış bir babaya sahip olmak güzel bir ayrıcalık. Keşke dünya ve ülkemiz çocuklarının genel olarak durumu iyi olsaydı da çocukların sevinçleri, umutları ile çevrelendiğimiz bir hayatımız olsaydı. Maalesef çocuk acıları o kadar çok ki, bizim de çocukluğumuz bu dertle dertlenen bir babanın hüznüne, gayretlerine şahit olmakla geçti.

Babamla ilişkimiz veya nasıl bir baba olduğuna dair çokça şey söylenebilir ama ben önemli olduğunu düşündüğüm bir hususa özellikle değinmek isterim.

Önceki yaşlarda da olmakla birlikte özellikle ortaokul çağından itibaren babamla hayatın değişik alanlarına ilişkin konuşmalar yapmamızı değerli buluyorum. Bizi çocukluğumuzdan itibaren ciddiye almıştır. Çocukluğumuzda önemli meseleleri bizimle konuşur, fikirlerimizi dinlerdi. Biraz da gülümseyelim diye şöyle söyleyeyim; babamla çocukluğumuzda başlayan ve hâlen devam eden Türkiye’yi ve dünyayı kurtarma konulu konuşmalar yapma geleneğimiz mevcuttur. Çocukların söz hakkına ehemmiyet veren bir insan olarak buna evde kendi çocuklarıyla başlaması değerli. Kendi adıma yetişme sürecimde bu konuşmaların çok faydasını gördüm, görüyorum.

– Çocuklarla yıllardır devam eden bir ilgi ve yoğunlaşma var. Sizi ihmal ettiğini düşünüyor musunuz? Sizlere yeterince vakit ayırabildi mi?

– Bir önceki soruya verdiğim cevap ihmal etmediği ve vakit ayırdığını göstermesi bakımından yeterlidir sanırım. Yoğun gündemi olan bir babanız olmasının zamanla farkına varıyorsunuz. O gündemin hayırlı, iyilik amaçlı bir gündem olması sebebiyle gerisini çok da düşünmüyorsunuz.

– Bu duyarlılık sizlerde nasıl bir etki oluşturdu? Çocuk deyince zihninizde ilk canlanan nedir bu anlamda?

– Dünyaya bakışım babamın etkisiyle “önce çocuklar” düşüncesiyle şekilleniyor diyebilirim. Örneğin, mesleki tercihlerimi bu düşünce belirlemiştir. Doktoramı çocuk koruma........

© İnsaniyet