menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Muhtar

5 0
26.03.2024

Politika, belirli kişilere mahsus ve belirli sürelerde icara edilen bir uğraş değildir. Politika günceldir. Esasında politika kendine özgü bir (özgür, özerk ve rasyonel) öznenin eyleşi ile ilgilidir. Politik bir aktör olarak vatandaş, kamusal meselelerle ilgili hem rol sahibidir hem de söz sahibidir. Bunun için de elbette öncelikle söz konusu mesele ve durumlarla ilgili farkındalığa ve duyarlılığa sahip olmak gerekir. Bunun yanı sıra şunu da ifade etmek gerekir ki politik bir aktör olan vatandaşın belirli aralıklarla yapılan seçimler suretiyle politik süreçlerin bir parçası olması, onun politik aktör/özne olma vasfını karşılamamaktadır. Başka bir anlatımla bu katılım son derece kifayetsiz bir katılım olmaktadır.

İster milletvekili seçimleri olsun isterse de belediye başkanlığı seçimleri olsun genel olarak seçimler, doğrudan yurttaşın bir özne olması, kendi hayatını ilgilendiren kararların alınmasına katılması anlamında politik nitelikten bir hayli uzaktır. Bu durum kendilerini gelişmiş demokrasiler olarak tanımlayan ülkeler için geçerli olduğu kadar, ondan daha fazla oranda Türkiye için geçerlidir.

Özellikle Türkiye’de aday belirleme süreçleri dikkate alındığında, seçimler parti genel merkezlerince belirlenen adaylara oy vermenin ötesine geçememektedir. Söz konusu durumda seçmen sadece bir noter işlevi görmektedir. Böyle olunca da seçenin seçtiği ile olan ilişkisi daha en başta sakat bir şekilde inşa edilmektedir. Milletin-vekili olması gereken seçilmişler, doğrudan intihap edilme vasfını seçenlerden almadığından-seçmene yukarıdan dayatıldığından, asıl olan/millet karşısında vekil gibi değil asıl ve üst gibi davranmakta ve hareket etmektedirler. Milletin istekleri, talepleri, beklentileri çoğunlukla nazarı dikkate alınmamakta; “bizim aziz milletimiz” ifadesi bir retorikten öteye geçememektedir.

Bu bağlamda yerel seçimler yaklaşırken Türkiye’deki duruma biraz daha yakından bakıldığında, politikanın ve demokratik siyasetin öyküsünün pek çok açıdan anlatına uygun şekilde işlemediği görülecektir. Seçmenin beklentilerinin karşılanmadığı, parti içi iktidar/güç mücadelelerinin şekillendirdiği aday belirleme süreçlerinin varlığı, üç dört dönemdir çok da bir şey yapmamış olmasına rağmen........

© İnsaniyet


Get it on Google Play