Bir Hiçlik Krizinin Anatomisi: “Cevher” Üzerine
Başrollerini Demi Moore, Margaret Qualley ve Dennis Quaid paylaştığı, Coralie Fargeat’ın yazıp yönettiği Cevher için 2024’ün en iddialı yapımlarından birisi demek yanlış olmaz. Cannes’da en iyi senaryo ödülünü alan film Oscar dahil 97 uluslararası ödüle adaylığıyla da iddiasını pekiştiriyor. Dayatılmış güzellik standartlarını anlatının merkezine koyan feminist eleştirel, felsefi altyapısı güçlü, ego ve benlik çatışmasını irdeleyen bir yapım.
Kan, irin, etrafa saçılan organlar, biçimsiz vücutlar, abartılı yemek ve mutfak sahneleriyle rahatsız edici sahneleri yoğun olarak kullanılmış bir film olmasına rağmen; sahne, ışık ve müzikleriyle de sinematografik görünümü bir o kadar seyirlik. Özellikle Demi Moore’un enfes oyunculuğu, incelikle işlenmiş örgüsü, senaryosu ve kusursuz akışı içinde zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
Bir Hollywood starı olan Elisabeth Sparkle’ın şöhretler kaldırımına adının yerleştirilmesi, -açılışındaki kamera ordusu, hayranlar, seni seviyoruz çığlıkları-ilk başlarda insanların fotoğraf çekildiği bu kaldırımın zaman içinde silikleşmesi, çatlaması ve üzerine yemek dökülüp temizlenmeye tenezzül edilmeyen bir yere dönüşümü gösteren açılış sekansıyla, seyirciye filmin arketipini, hikâyenin başlangıcının ve nereye varacağının sinyalini veriyor.
Elisabeth Sparkle 50 yaşına gelmiş, televizyonda gündüz kuşağında kadınlar için aerobik programı yapan bir aktristir. Hollywood’a tepeden bakan bir evde yaşayan, evinin camından baktığında kendi programının afişini gören ve tüm varlığı bu şöhrete bağlı bir karakter olarak resmedilmiştir. Yaşı ve güzelliği, artık selülitleri de olabilen bedeniyle hâlen çok güzel olmasına rağmen Hollywood standartlarının ve eğlence endüstrisinin beklentilerinin altında kalmaktadır.
Patronunun yaptığı bir telefon görüşmesine kulak misafiri olan Elisabeth artık ekranlarda kendisine yer kalmadığını öğrendiğinde bu yersizlik onun için bir varlık mücadelesine dönmeye başlayacaktır. Sahip olduğu her şey buna bağlıdır. Gençliği ve güzelliği dışında varlığının bir anlamı yoktur. Ailesi, dostları ve TV programı dışında görünür bir uğraşı yoktur. Film boyunca neredeyse kimseyle iletişim kurmamıştır ve çevresinde sadece profesyoneller ve eski patronu vardır. Öyle ki doğum gününü hatırlayan ve kutlayan kimse kalmamıştır. Çalıştığı stüdyoya son kez girdiğinde duvardaki afişlerinin kaldırıldığını görmüş, eşyaları bir veda bile edilmeden kutu içinde teslim edilmiştir.
Harvey isimli patron rolüne can veren Dennis Quaid, söz konusu para kazanmak olduğunda insani tek bir tavır dahi gösteremeyen, nobran, incelikten yoksun, kar ve para hırsına yenik düşmüş bir karakter olarak Amerikan kapitalizmiyle gösteri dünyasının acımasızlığının bir bedende buluşmuş hâlidir. Asistanının adını bilmemesi, yemek yerken etrafı pislik saçması ve sürekli yüksek tonda, bir nümayiş içinde gösterilen tavırlarıyla da karakteri güçlendirilmiştir. Özellikle karides yediği sahnesindeki abartılı tüketim tavrı Amerika tipi tüketimciliğin metaforu olarak okunabilir.
Şöhreti ve dolayısıyla varlığı patronunca elinden alınmış Elisabeth tam bu sırada gizemli ve gerçeküstü bir deney teklifiyle karşılaşmıştır. Cevher (The Substance)........
© İnsaniyet
