Küresel ekonomi: En kötüsü olmadı ama her an daha kötüsü olabilir!..
2025 yılının başından bu yana, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifelerini artırma yönündeki hamleleri ve agresif açıklamaları sebebiyle, küresel ticaret ikliminin bozulacağı beklentisi zirve yapmıştı. Tek mesele gümrük tarifeleri değildi, Washington’dan gelen hemen her açıklama küresel ekonominin ve küresel siyasetin öngörülemezliğini körükler nitelikteydi. Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Gazze operasyonu, Suriye’de rejim değişikliği, iki nükleer güç olan Hindistan ile Pakistan arasındaki sınır çatışmaları ve son olarak Tayland-Kamboçya arasındaki kısa süreli sınır çatışmaları… Görünen o ki, bu yıl daha pek çok sıcak çatışma göreceğiz. Bu çatışmaların tedarik zincirlerinde kırılma yaratması ihtimali de çok yüksek.
Küresel enflasyona ilişkin veriler ise karışık… Küresel ortalama enflasyon bir miktar arttı, çekirdek enflasyon önemli ölçüde geriledi ve şu anda yüzde 2’nin altına indi. Euro Bölgesi de dahil olmak üzere, birçok ekonomide beklenenden daha düşük rakamlar görülüyor. ABD’de ise enflasyon yükseldi, bazı ithalata duyarlı kategorilerde gümrük vergileri ve doların zayıflamasının, tüketici fiyatlarına yansıdığına dair ilk işaretler görüldü ve üreticiler için ara mal maliyetleri arttı. Yani enflasyon hâlâ küresel ekonomi açısından bir sorun olmaktan çıkmış değil. Olası herhangi bir krizin enflasyonu tetikleme ihtimali güçlü.
KAMU BORÇLARI VE
MALÎ KIRILGANLIKLAR
Malî kırılganlıklar bir başka mesele… Bu kırılganlıklar daha belirgin hale gelebilir ve bu durum finansal piyasalara yansıyarak reel ekonomiye de sıçrayabilir. Brezilya, Fransa ve ABD dahil olmak üzere pek çok ekonominin, tarihsel olarak yüksek kamu borcu seviyeleri karşısında büyük malî açıklar vermesi öngörülüyor. Kamu borçlarında bir azalma olması beklenmiyor, tersine borç hacmindeki artış oranı yükselebilir. Kamu borcunun sürdürülebilirliğinin güvence altına alınması, kritik harcama ihtiyaçlarının karşılanması sırasında bile çok önemli… Ancak bu belirsizlikler ve zorluklarla dolu süreçte, böyle bir toparlanma olması neredeyse imkânsız!
MERKEZ BANKALARININ İŞİ
HER ZAMANKİNDEN ZOR
Merkez bankalarının yöneticilerinin işi çok zor. Uzun süreli ticaret gerilimleri ve değişen gümrük tarifeleri ortamında, fiyat ve finansal istikrarı korumak için para politikalarını ülkeye özgü koşullara göre dikkatlice ayarlamaları gerekiyor. Ticaret ortaklarına gümrük tarifeleri uygulayan ülkelerde (gümrük tarifelerini başlatan veya misilleme yapan), bu eylemler arz şokları oluşturuyor. Bu nedenle, bu ülkelerdeki merkez bankaları, reel sektörü korumakla beklenen tek seferlik fiyat artışının kalıcı olarak yüksek enflasyona dönüşmesini önlemek arasında bıçak sırtı bir denge kurmak zorunda… Büyük olasılıkla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu sorunla pek yakında yüzleşecek. Sonucun olumlu olma ihtimali de yok!
Bu koşullarda merkez bankalarının hata yapma riskleri var, zira bu kadar belirsizlik içinde doğru kararı vermek hiç de kolay değil. Hele ki enflasyon alevlenme riski........
© İlke TV
