Gastro-turizm: Katmadeğeri yüksek keşfedilmekte olan bir sektör
Bir ülke mutfağının zenginliği, o ülkenin tarımsal ürün çeşitliliğiyle doğrudan bağlantılıdır. Ancak salt tarımsal ürün yelpazesinin çeşitliliği yeterli olmuyor bunun için. Kültürel ve etnik çeşitlilikle iklimsel özellikler de bir o kadar önemli. Türkiye tüm bu etmenlerin bir araya geldiği sayılı ülkelerden biri… Bu sebeple de dünya mutfakları sıralamasında ilk 10 içerisinde yer alıyor. Bazılarının iddia ettiği gibi ilk sırada değli, o biraz fazla abartı! İlk üçte de değil. Çünkü ne kadar zengin bir mutfağa sahip olursanız olun, eğer ki tanıtım ve pazarlamada yeterli yatırımı ve birikimi yapamamışsanız, ürün ve hizmet kalitesinde kalite standartlarını yerleştirememişseniz, öyle ilk üçlerde yer almanız mümkün olmuyor. Ve tabii uluslararası organizasyonlarda boy göstermeniz de bir o kadar gerekli. Bu konularda atılması gereken daha pek çok adım var.
‘Yaratıcı Şehirler Ağı’nda yer almak önemli bir adım
Hâl böyle olunca, artık ülke ekonomilerine önemli katmadeğer sağlayan küresel gastro-turizm pastasından alabildiğiniz pay da sınırlı kalıyor. Oysaki, Türkiye gibi zengin tarım coğrafyasına ve mutfak mirasına sahip bir ülke için gastro-turizm, sürdürülebilir kalkınma yolunda önemli fırsatlar sunuyor. Gastronomi, bir ülkenin sadece lezzetler yelpazesini değil; kültürel mirasını, tarım bilgisini, sürdürülebilir üretim anlayışını ve toplumsal yaratıcılığını da yansıtan en güçlü vitrinlerden… İşte tam bu noktada UNESCO’nun ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’ (UNESCO Creative Cities Network-UCCN), şehirlerin bu zenginliklerini küresel ölçekte tescilleyen ve dünyaya tanıtan en prestijli platformlardan biri olarak dikkat çekiyor.
34 ülkeden 56 şehir
UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı 2004 yılında hayata geçirildi. Bu ağ, şehirlerin kültürel yaratıcılığı, kalkınmanın çekirdek unsuru olarak benimsemesini hedefliyor. Gastronomi kategorisi 2005’te tanındı ve bugün 34 ülkede 56 şehir bu unvana sahip. Bu şehirler, mutfak mirasını sadece korumakla kalmıyor, aynı zamanda gastronomiyi ekonomik büyüme, turizm, eğitim ve kültürel diplomasi aracı olarak da kullanıyor.
Bu ağa Türkiye’den Gaziantep, Hatay ve Afyonkarahisar dahil oldu bugüne kadar… Ancak bu sayının en az beşle çarpılması gerek; zira Türkiye’nin tarımsal ürünleri, farklı mutfak kültürleri, pişirme yöntemleri dikkate alınırsa, bu işten bile değil! Bunun yolu ise bu potansiyeli tanıtmak ve pazarlamaktan geçiyor.
Bursa potansiyelini keşfediyor
Bursa da son yıllarda bu alanda önemli bir atılımın içinde… Güney Marmara’nın Balıkesir ile birlikte en verimli tarım arazileri bu şehirde, aynı zamanda iklimsel özellikleri nedeniyle geniş bir ürün yelpazesine sahip. Dağlar, ovalar, deniz, göller ve ırmaklar, il sınırları içinde farklı mikro-klimalar oluşmasını, bu........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein