menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsandan insana barış tahayyüllerimiz

14 26
29.08.2025

Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyesi ülkeler Almanya’nın 1939 yılında Polonya’yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşı’nı başlattığı tarih olan 1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” olarak ilan edip kutlarken; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 7 Eylül 2001 tarih ve A/RES/55/282 sayılı kararı ile 21 Eylül’ü Dünya Barış Günü olarak kabul etmiş. Dünya Barış Günü 1 Eylül ya da 21 Eylül mü tartışmasına girmeyeceğim, Türkiye’de 1 Eylül’de daha doğrusu o hafta boyunca kutlamalar, programlar yapılıyor. Ama keşke her gün barış günü olsa! Her gün barışı konuşabilsek.

Peki sahiden barış neydi?

Bu soruyu çatışma çözümü ve barış çalışmaları alanında çalışan bir akademisyen olarak kendime de sıkça sorarım. Derslerim ve atölyelerime de bu soruyla başlarım. Gerçi Türkiye’de barış kavramı daha çok soyut olarak tanımlanmakta. Ama 41 yıllık çatışmanın çözüm sürecinin yürütüldüğü ve meclis çatısı altında bir komisyonun bizatihi çalışmaya başladığı bir süreçte barışı somutlaştırmanın zamanı geldi de geçiyor!

Son zamanlarda sık sık önümüze çeşitli sivil toplum örgütlerinin barış sürecini değerlendirme ve politika önerileri düşüyor. Barışı bu kadar çok somutlaştırmaya çalıştığımız bir sürece şahitlik etmekten kendi adıma çok memnunum. Barışın sadece silahların susması, çatışmasızlık dediğimiz negatif barış olmadığının kamusal alanda bu kadar tartışılması ve kabul görmesi çok kıymetli. İster adına onurlu barış deyin, ister pozitif barış isterse de toplumsal barış çatışmasızlık halinden çok daha ötesini tahayyül........

© İlke TV