menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yapay zeka, panopticon inşa

17 1
27.07.2025

Panopticon, Benthamcı iktidar fiziğince icat edilmiş ve çağlara damga vuracak bir hapishane sistemiydi. Cezaevi taslağı bir esaret abidesiydi. Fransa’dan diğer ülke ve kıtalara yayılacaktı. Michel Faucault Panopticon’u “Görülmeden gözetim altında tutan hapishane sistemi ” olarak tanımlar. 17. yüzyıl Avrupasını kasıp kavuran veba ve cüzzâm salgınları Panopticon’un ilham kaynağıdır. Zira kriz dönemi olarak salgınlar, tecrit ve izolasyon mekanizmalarının geliştiği dönemlerdir. Nihayetinde cezaevi sistemi de toplumsal tecritin bir türevidir. Böylece “Panopticon laboratuar olma yanıyla deney yapma, tutukluları değiştirme, bireyleri terbiye veya yeniden terbiye mekanizması” olarak kullanıldı. Bir gözetim, denetim ve rehabilitasyon modeli olarak Panopticon, Fransa örneği üzerinden devlet katmanlarına, oradan toplum yönetimine uygulandı. Yöneten erkin alabildiğince görünmez bir kudrete sahip olduğu ve fakat bunun karşısında yönetilenlerin her daim gözlem altında tutuklukları ve zavallılık duygusuna kapıldıkları “toplumsal cezaevinin” kapıları açılmıştı artık.

21. yüzyıla geldiğimizde toplumsal denetim ve esaret yeni boyutlar kazandı. Yapay zekâ, olasılık hesaplamaları, algoritmalar, dijital robotlar ve makineler gözetim ve denetimi küresel ölçeğe taşıdı. Kişisel veriler artık kapitalizmin yani petrol veya maden yatağı. Savaş, çatışma, afet, güç gibi olgular ise yine hem krizlere hem de fırsatlara işaret. Kriz anları veya bölgelerinde artık sadece silah teknolojileri değil, yapay zekâ ve algoritmik analizlerle geliştirilmiş “insani yardım programlari” da test ediliyor. Yıkım bölgelerine silahlı drone’lar kadar, yardım amaçlı sürüngen robotlar da gönderiliyor. Savaş ve insani yardım zıt iki konu olsa da çoğu zaman ortak şirketlerin kesişme kümesinde bir araya geliyor. Endüstri ortaklaşıyor. Yıkanlar ve yeniden kuranlar para üstüne para katıyorlar. Silah tekelleri mülteci fabrikası gibi göç üretiyor. Aynı tekeller “insani yardım programlarına” da el atıyorlar. Dijital kayıt/denetim ve algoritmik hesaplamalarla birlikte yıkma ve yeniden inşaya dayanan kapitalist Panopticon yönetim, her kriz bölgesinde kendisini biraz daha geliştirmeye çabalıyor.

Şirket künyelerindeki anahtar

Mültecilerin biyometrik kaydı üzerine ilk sistematik dijital proje 2002 yılında Pakistan’da........

© İlke TV