Atmacalar
Kuşların kanadına yazarım adını
Ey özgürlük!
“Dört yanı deniz kesmek” diye bir deyim varmış. Hapishanenin tepesinde bulutların akmadığı, kuşların kanatlanmadığı günlerde dipsiz mavi gök de biraz böyledir. Devinime, bir iz ya da işarete hasret kaldığınız doyumsuz mavi, sizi iç sıkıntısına götürebilir. Gök mavisi duvar mavisine dönebilir.
Balinaların peşi sıra iz süren can dostum Seçkin benzer bir tasvir yapmış. Mektubunda şöyle yazıyor: “Moby Dick romanındaki ispermeçet balinasını bu kez göremesek de araştırmadan sorumlu arkadaşımız akustik dinleme esnasında sesini duyduğunu söyledi… Yelkovan kuşları olmasa bu deniz insanı kahreder.” İşte dört yanı deniz kesmek tam da böyle bir şey.
Neyseki koğuş avlusunun üzeri bugün akıp giden bulutlarla dolu. Günlerin mahpusları ağır ağır terk etmesi gibi akşam güneşi avluyu terk ediyor. Dört duvarın üçü hala sıcak ama gölgede şimdi. Biri güneşli diğeri gölgede iki simetrik üçgen, dördüncü duvarı sol üst köşeden sağ alt köşeye dek bölmüş.
Saat 17:25. ipe çamaşır seriyor bir mahpus. Gölgede, çimento benekli uzun duvarın üzerinde serçe yuvası bir aydır sessiz. Serçesiz kaldık iyi mi? Yavruladılar ve hep........
© İlke TV
