SAVAŞ VE BARIŞ...
Savaşlar türlü çıkar çatışmalarının sonucudur. Toplumlar ekseri barıştan yana da olsalar, çoğu zaman savaşa sürüklenirler. Toplumu yönetenler, bunu şu veya bu şekilde başarırlar.
Tekniğin akıllara durgunluk verecek bir hızla gelişmesi kültür seviyelerinin daha önceki yüzyılları, gölgede bırakan gelişmeye varması, her şeyi bir anda ve topyekün tahrip eden savaşları bir türlü önleyemedi. Hatta yirmi birinci yüzyıl savaşları beş kıtanın en ıssız köşelerine kadar götüren topyekün tahripleri getirdi. İki dünya savaşında öldürülen milyonlarca insan, tahrip edilen milyarlık servetler, külleri savrulan tarih hazineleri, daha önceki yüzyılların bütün savaş kayıplarını kat kat geçti.
Savaşlar, kitlelerin çoğu zaman öğrenemediği kulis entrikaları ve perde arkası çalışmalarıyla, hazırlanır. Hazırlayanlar hemen her zaman perde arkasındadır. İplerini ellerinde tuttukları savaş kışkırtıcı kuklalara süslü ve ateşli demeçler söyletirler. İnsan yığınlarının en kutsal duygularını harekete getirirler. Kitleleri tahrik ederler ve bu yüzden milyar dolarlar kazanırlar. Kazançları arttıkça da körolası hırslar azgınlaşır ve daha çok, daha çok kazanmak isterler.
Dünyanın insanları, ebedi sulhü gerçekleştirmek kudretine sahiptirler. Harpleri ancak insanlar yapar, silahlar ne olursa olsun tetiği çeken ve onları harekete getirenler insanlardır. Dünya yüzünde sulhün........
© Hürses
