Kıskançlığın önlenemez öfkesini yönetmek
Denetimden sorumlu üst düzey yöneticiliğim sırasında yaşadığım, meslek hayatımda önemli bir tecrübe olarak kabul ettiğim bir olayı paylaşıyorum.
Piyasada yeni başlayan bir uygulamanın incelenmesi görevini aldık.
Ben de iki çalışma arkadaşımı diğer kurumlarda bu işin nasıl yapıldığını, hangi uygulamalarımızın doğru olduğunu, hangilerinin iyileştirilmesi gerektiğini araştırmaları konusunda görevlendirdim.
Çalışma arkadaşlarım saha çalışmasını bitirmiş, elde ettikleri bilgi ve belgeleri benimle paylaşmışlardı. Çok detaylı bir çalışma yapmışlardı. Konuyu bütün yönüyle araştırmışlardı. Ben de bu verilerin niteliğine uygun bir şekilde başkana iletilmesi için görsel sunum tekniklerini de kullanarak bir albüm şeklinde hazırlanan raporu yönetim kurulu başkanına yolladım.
Bir süre sonra asistanı beni arayarak başkanın beni beklediğini söyledi. Başkanın odasına gittim.
Odaya girmem ile birlikte sert bir şekilde “Bu nasıl bir rapor? Albüm hazırlayacak kadar bol vaktin var galiba, yoksa sen bu albüme para mı harcadın?” dedi. Ben de “yok, kendi imkânlarımızı kullandım” diyerek şaşkınlığımı belli etmemeye çalıştım.
“Böyle profesyonellik mi olur?” diyerek sert bir tepki gösterdi.
Hislerim tepkinin işimizle ilgili olmadığı, başka bir sebebinin olduğunu düşündürüyordu.
Beklemediğim bu öfkeli, kızgın tutum benim için sözün bittiği yerde olduğumuzu ifade ediyordu.
Büyük emekle hazırlanmış bir çalışma karşısında aldığım tepki üzerine hiçbir yorum yapmadan rapor dosyasını alarak hızla kapıya........
© Hürses
