menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

HUKUKTA OTORİTE ŞERH ESERLERİ YOKSUNLUĞUNUN ETKİLERİ ÜZERİNE

13 24
17.02.2025

Çoğu zaman pek düşünmeden meslek hayatımızı sürdürürüz. Hayatın yoğun temposu ve sürekli bir yerlere yetişme kaygısı bizi yaşamın akışı üzerine düşünmekten alıkoyar. Düşünmedikçe, hayatın işleyişi mantık dışına savrulur. Onu tekrara mantıki raylara oturtabilmek için durup düşünmek gerekir. Önce durmak gerekir, zira henüz durmadan düşünmek mümkün olmaz, olsa bile bir netice elde edilemez. Sadece düşünmek de yetmez, düşünülenlerin derli toplu ifade edilebilecek kadar olgunlaştırılması gerekir. İfade edilmemiş, başkalarıyla konuşulmamış, tartışılmamış düşünceler de duman olup bir daha görünmemek üzere havaya karışır. O yüzden, daha öncede sıklıkla ifade ettiğimiz üzere, meslek üzere düşünmek, konuşmak, yazmak ve tartışmak; mesleğimizi dolayısıyla da hayatımızı mantık çerçevesinde bir düzene sokmanın tek yoludur: “Nesnel gerçeğin en azından temel unsurlarının kaydedilmesi, zamanın ve bilginin zapta geçirilmesi, gerçeği tümüyle muhafaza etmese de sağlamasının yapılmasına, gerçeğin en yakın tasavvuruna ulaşmamıza yarar.” (A. TUNÇ, Memleket Hikayeleri, İstanbul 2024, Can Yayınları, s. 19).

Noksanlığını sürekli hissettiğimiz ancak yeterince farkında olmadığımız, meslek hayatımızı oldukça zorlaştıran bir eksiklik var: Temel Kanunların; tüm hukuk camiasında otorite kabul edilen şerhlerinin olmaması.

Batılı ülkelerde temel kanunların tüm hukuk camiasında otorite kabul edilen şerhleri var. Bu şerhler genellikle bir üniversite kürsü tarafından organize edilerek yazılıyor. Şerh içerisinden bir çok üniversiteden farklı akademisyenler ve belki tanınmış uzmanlar ve tecrübeli uygulamacılar, şerh içerisinde belli bölümleri yazıyorlar. Organizasyon sorumlusu olan yazarlar da tüm bölümleri kontrol ediyor ve sistematik bir şekilde düzenliyorlar. Bu şerhler belli aralıklarla örneğin üç yılda bir güncelleniyor. Bu şerhler, derinlikli bir şekilde teoriyi ifade ettikleri gibi uygulamada yerleşmiş olan içtihatların ana fikirlerini de neredeyse eksiksiz bir şekilde aktarıp analizini yapıyorlar. Fakat henüz yerleşmemiş içtihatlara yer vermiyorlar ya da sadece işaret etmekle yetiniyorlar. Bununla birlikte, önem arz eden konularda ilk çıkan içtihatları aktarmakla da yetinmeyip uzun uzun kritik ediyorlar. Örneğin, SCHLECHTRIEM & SCHWENZER tarafından hazırlanan CISG ŞERHİ (Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması Şerhi) böyle bir çalışma ve örnek alınmayı fazlasıyla hak ediyor. Böylesine sistematik, paragraf numaralı, geniş kavram ve madde endeksi olan kanun şerhleri sayesinde Batılı Hukukçular güvenilir ve derinlikli bilgiye daha hızlı ulaşıyor. Daha az sürede daha nitelikli bir kavrayış ile konuları hukukileştirebiliyorlar. Üstelik, bu kanun şerhleri tüm hukuk camiası tarafından otorite kabul edildiği için bunlara atıf yaptıklarında ayrıca birçok içtihat metnini uzun uzadıya alıntılamak zorunda kalmıyorlar.

Gerçekten, batılı hukukçularının eserlerindeki atıf zenginliği, donanımlı sistematik ve derinlikli anlatım göz kamaştırıcıdır. Bu nedenle, oradaki avukatlar çok daha az efor sarf ederek hukuki sorunları tespit edebilirler ve mantığını çok daha az okuma yaparak anlayabilirler. Oysa, ülkemizde otorite kabul edilen böyle şerhler olmadığı için ülkemizde avukatların çok daha fazla emek sarf ederek davalarını temellendirmeleri gerekir. Tabi, burada karşımıza iki yol çıkıyor; ya davamızı teorik olarak temellendirmek için uzun ve meşakkatli araştırma süreçlerine gireceğiz ya da yüzeysel bilgilerle ve içtihat metininden hacimli alıntılar yaparak dilekçe yazacağız. Bir de henüz hukuk anlanın da tam olarak rüştünü ispat etmemiş olan yapay zeka programlarına yazdırma seçeneği var. Makalenin konusu yapay zeka ve hukuk ilişkisi olmadığı için sadece şunu ifade etmekle yetineceğim: Yapay zeka tarafından yazılan metnin doğruluğunu kontrol edebilecek durumunda değilseniz, güvenli bir hukuk metni elde etmeniz çok zor.

Konumuza dönecek olursa, avukatlık mesleğinin icrasından hukuki........

© Hukuki Haber