Gerçek sevgi sade ve esnektir
Gerçek sevgi sade ve esnektir
Geçtiğimiz hafta bütün dünyada bir tüketim vesilesine dönüşen “Sevgililer Günü” furyası yaşandı. Aslında daha çok birbirine aşık, romantik bir çifti kastederek “kutlanan” bugün, son zamanlarda çift olmayan insanları da düşünüp kapsamı genişletilerek “seven ve sevilen” herkesi içerecek şekilde ifade edilmeye başlandı. Ben de yeri gelmişken mutlaka bu konuda bir değerlendirme yapmak ama bu kez gerçek ve süresiz sevginin iki önemli özelliğine değinmek istedim: Esneklik ve sadelik...
Esneklik biraz daha derin konu olduğu için önce sadelikten başlayalım... Sevgililer Günü furyasında da gördüğümüz gibi son yıllarda giderek daha yoğun bir biçimde, hediyeler satın almak veya dışarıda yemek/seyahat organizasyonları yapmak sevginin ifade edilme şekli olarak gösteriliyor. Bu kampanyalar, tabi ki içinde yaşadığımız çağda global ekonomik düzenin sürekliliğini sağlamak üzere kurnazca düşünülmüş propagandalardan başka bir şey değil... Kurnazca diyorum, çünkü bu tuzaklara düşmemek çok zor. Zira her insanın içinde doğuştan var olan ihtiyaçlar/güdüler düşünülerek hazırlanan kampanyalardan bahsediyoruz. Hepimiz doğuştan itibaren sevilmek, ilgilenilmek, ihtiyaçlarımızın anlaşılması ve karşılanması gibi beklentilere sahibiz. Buraya kadar her şey doğal ve normal... Ancak bu ihtiyaçlar en sade,........
© HTHayat
