Riskli Alan, Yağma, Bilirkişi ve Kutuplaşma
Hataylı İş İnsanı Volkan Özkaya’nın vaktiyle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a, İBB kampanyası sırasında İstanbul’da yaptığı deprem serzenişi bugün yeniden dolaşımda.
Özkaya’nın sözleri Hatay merkezde, İstiklal Caddesinde bulunan yerine istinaden riskli alan düzenlemesi ve yağma var mı diye sorgulanması gerekirken, 2014 yılında Hatay Defne ilçesinde Ak Parti belediye başkan adayı olması üzerinden görülüyor.
Muhalefete yakın ve AK Parti icraatlarını eleştirenler, Özkaya’nın sözlerini bağlamından çıkararak Kurum’a hitaben söylediği “Ben AK Parti üyesiydim, bana bu oluyorsa vatandaşa neler yapılır” ifadesini, sanki ayrıcalık beklediği şeklinde yorumlamış.
Diğer taraftan AK Partililer de “Bu adam CHP’li belediye gazetesinde gazeteci” diye sözleri maksatlı görüyor.
Oysa Hatay Büyükşehir Gazetesi’nin sahibi Hikmet Otuzbir, AK Parti il başkan yardımcılığını yapmış bir isim. Gazetenin adı Büyükşehir ama belediyenin çıkardığı bir gazete değil. Şahıs malı.
Bir önceki CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın gazetesi değil yani.
Ayrıca Savaş da da bir önceki dönemde AK Parti Antakya Belediye Başkanıydı.
Sonra Hatay büyükşehire dönüşünce Hatay’da Sadullah Ergin’e karşı CHP adayı oldu.
Erdoğan Ergin’i aday gösterdi diye kızan Savaş, o zaman CHP’ye giriyor ve kazanıyor.
***
AK Parti’yi savunacağım diyenler Özkaya’nın biosunda bu gazeteyi görünce CHP’li belediyeye ait gazete zannettiler.
Onlar da aynı “Bu adam AK Parti üyesi, yani her şeye müstahak” diyenler gibi…
“Antakya’da (depremde) ben, anne babamı ve bütün paramı kaybettim. 5 kuruş para alamıyorum” diyen Özkaya’yı tanımak lazım.
Özkaya'nın çelik konstrüksiyon bir binası olan ve yanlışlıkla yıkılan yerine Valinin “cazibe alanı yarattık dediği” Türkiye Yüzyılı AVM’si kurulmuş… Elbette prefabrik.
Babası ciddi bir mal varlığı olan, NATO müteahhidi hayırsever bir iş insanıymış.
Demirel ile arası iyiymiş. Bölgenin ilk Arçelik bayii sahibi, ilkokul mezunu, sonra sıkıyönetim valisi döneminde müteahhit oluyor…
Devlete ilkokul yaptırıp hibe etmiş. Okulu da vergiden indirmemiş…Allah rahmet eylesin.
Babası ve annesinin depremde ölümünden sonra kendisine kalan arazilerin bir kısmı riskli alan ilan edilmiş.
Eşkıyanın hükümdar olduğu bir düzende yaşamıyorsak, babasından kendisine kalan, 100 ayrı konteynıra tekabül eden yeri olan ve riskli ilan edilen yere prefabrik çarşı yapıldığında, bu vatandaşa geçici el koyma kapsamında kira bedeli ödenmesi lazım.
Yani kamulaştırma yok. Peki ne olmuş?
Anlatalım…
***
Sağlam çelik binasının yıkılması bile kazara olan bu adamın hikayesi biraz farklı.
Prefabrik çarşı 404 adet 25 metrekare civarı dükkânlardan oluşuyor.
Dükkânlar “depremzedelere” verilmiş.
Buradaki dükkan sahipleri evinin nafakasını çıkarmaya çalışıyorlar.
Bu kişiler Özkaya'nın yerindeki prefabrik mağazalarda hak sahibi olarak gösterilmişler.
Devir hakları var.
Gayri resmî piyasasında 400 bin – 600 bin arası hava parası isteniyor bir yer tutmak isterseniz.
Elektrik parası dışında hiçbir şey ödemiyorlar.
Ama mal sahibinin, yani Özkaya’nın hak sahipliği yok.
Dörtyüzdört dükkandan bir adet bile kendisine verilmemiş.
“Benim malım bana verilsin isterdim, yıkılmasın isterdim” diyor.
Çünkü bakanlık çelik konstrüksiyonlu binanın yanlışlıkla yıkıldığını da kabul ediyor...
Bankalar sadece bir konteynır bedeli olarak aylık kiralık 80 bin TL para ödemekteymiş.
Özkaya’ya vali yardımcısı, “Babanın malının parasını mı istiyorsun?” demiş.
“Bana yerim geri verilseydi ben konteyner koyar ticaret yapardım, ben kaybediyorum devlet kazanıyor” demekte...
Murat Kurum da “Böyle şey olmaz” diyor. Sonra gereğini yapmış olması beklenir.
****
Kurum Özkaya’yı aramış. Davet etmiş. “Kurum’un her şeyden haberi olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Özel kalemi aramış 6 ay önce.
Ancak Özkaya Antakya’da kalacak evi kalmayınca Tayland'da yaşayan doktor olan oğlunun yanına göçmüş.
“Annemi babamı kaybettim, 13 evimi kaybettim” diyor Özkaya.
Bu arda Özkaya videoyu kimin çektiğini bile bilmiyor. Aylar sonra........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon