menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barınma Sorununun adı: Arsa

29 1
05.03.2025

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Egeşehir Menemen Konutları’nda bugün satışa çıkacak 3 bin 100 konutun tanıtım toplantısında, “halkçı belediyeciliğin” çatısını çatıyor.

Başkan Tugay’ın bundan 10 ay kadar önce adaylık sürecindeki vaatlerinden 25 bin sosyal konut üretiminin ilk ayağı olan bu projenin özelliği; kamunun alt ve orta gelir grubuna “ödenebilir” bir finans modeli sunmasının mümkün olduğunu göstermesi…

Kısaca şöyle de diyebiliriz: Kamu kaynaklarının, halkın barınma ihtiyacını giderilmesi yönünde kullanılması ya da kamu arazilerinin lüks rant projelerine tahsisi siyasal bir tercihtir.

Bunun en somut örneğini de Kur Korumalı Mevduat (KKM) üzerinden veren Tugay, “Yalnızca iki yılda KKM’ye Hazine ve Merkez Bankası’ndan 48 milyar dolar ödendi. Bu paranın büyük kısmı, zaten zengin olan küçük bir azınlığın cebine aktarıldı. Oysa bu 48 milyar dolarla 972 bin sosyal konut inşa edebilirdik. 3 milyondan fazla vatandaşımızı güvenli ve nitelikli konut sahibi yapabilirdik. Ama bu tercih edilmedi. Konuta bir insan hakkı olarak değil, bir yatırım ve rant aracı olarak bakılıyor.” diyor.

ANAYASAL HAKKIN KULLANILMASI

Evrensel ve iç hukukta karşılığı olan konut hakkı; Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi Ekonomik Sosyal Kültürel Haklar Sözleşmesi’nde yer alıyor.

T.C Anayasası’nın “Konut Hakkı” başlıklı 57’nci maddesi “Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten planlama çerçevesinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler” diyor.

İzmir’de yaşayan alt ve orta gelir grubundakilerin “ödeme gücünü” dikkate alan Egeşehir Menemen projesi, Anayasa’nın yüklediği “sosyal sorumluluğu” üstüne alıyor.

15 BİN LİRA TAKSİTLE EV SAHİBİ OLMA........

© HalkTV