menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye neden bir "sınavlar ülkesi" haline geldi?

26 0
26.08.2025

“Sosyal medyadaki bazi kişi ve kurumlar, hiçbir akademik yetkinlikleri, hiçbir psikolojik bilgi birikimleri, hiçbir sınav bilgileri olmamalarına rağmen sosyal medya ortamının getirdiği rahatlıkla kitleleri çok kolay yönlendirebilmekte, hiçbir bilimselliği olmayan, yanlış ve hatta yalan birçok bilgiyi paylaşarak öğrencileri ve aileleri gerek akademik gerekse psikolojik olarak manipüle etmekte ve her geçen gün de bu sorun son derece tehlikeli boyutlara ulaşmaya başlamaktadır.”

Sınav Antrenörü İsmail Murat Aydın ile sınavlar ülkesi olan ülkemizi ve öğrenmeyi öğrenmeyi konuştuk.

Türkiye neden bir "sınavlar ülkesi" haline geldi ve bu, öğrenmeyi nasıl etkiliyor?

1999 depremi sonrasında Profesör Doktor Ahmet Mete Işıkara hocamızın bir sözünü hatırlatarak başlamak isterim: "Türkiye'de yaşayan insanlar depremle yaşamaya alışacaklar çünkü biz fayların üstünde yaşıyoruz." 1999'dan itibaren 26 yıllık öğrenme ve öğretme yolculuğunda şunu gördüm ki Türkiye'de yaşayan öğrenciler, sınavla ve onun getirdiği kaygıyla yaşamaya alışacaklar çünkü biz bir sınavlar ülkesiyiz. Bu gerçeği ve bunun gerekliliklerini olabildiğince erken fark etmek ve gereğini yapmakla sorumluyuz. Bu gerekliliklerin en başında da bizlere hiçbir zaman öğretilmeyen ve benimsetilmeyen kavram olan "sınav için değil, hayat için öğrenmeyi öğrenmek" geliyor…

Sınavsız Eğitim Seçimsiz Demokrasiye Benzer

Peki, sınavları tamamen kaldırmak mümkün mü? Sınavsız bir eğitim sistemi hayal mi?

Bu noktada sorunu doğru tespit etmenin gerektiğini düşünüyorum. Eğitimcilerin ve ailelerin "sınav" kavramına doğru bir tanımlama getirmediğimizi düşünüyorum. Akılcı, objektif ve gerçekçi bir ölçme aracı olan "sınav" mekanizması, tüm dünyada var olan ve de olması gereken, eğitimdeki çıktıları ölçme amacıyla uygulanan bir teknik olmasının ötesinde bireylerin 17-18 yaşlarına kadar alde ettikleri akademik birikimlerini, öz disiplinlerini, zaman yönetimlerindeki becerilerini, sorumluluk duygularını ve psikolojik sağlamlıklarının ölçülmesinde ve belirlenmesinde kullanılan bir model.

Türkiye'de yapılan sınavların birçoğunun bilgi içerikli olduğu yanılgısı da bu sorunun bir parçası.

3 milyon kişinin girdiği ve herkese aynı 200 sorunun sorulduğu bir sınav olan YKS'de ölçülmeye çalışılan değişkenin sadece bilgi olduğu ya da sadece o bilginin ölçülmesi olduğunu düşünmek çok rasyonel değil takdir edersiniz. Bu sınavın asıl ölçmeye çalıştığı değişkenin sadece "bilgi" değil, bilginin yanı sıra yukarıda açıkladığım "psikolojik" değişkenler olduğu gerçeğini de bir kez daha göz önüne almamız gerektiği gerçeğiyle karşı karşı olduğumuzu belirtmek gerekiyor.

Burada asıl sorun sınavın kendisi değildir. Sınavı, asıl amacından saptırıp sınavı bir "savaş" haline getirip öğrencilerin ve velilerin bu konular üzerindeki hassassiyetlerini manipüle edilmesine sebep olan sınavın........

© HalkTV