menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Saray’dan ‘Saray Aleviliğine’ davet!..

23 30
21.08.2025

“Sayılmayız parmak ile

Tükenmeyiz kırmak ile

Taşramızdan sormak ile

Kimse bilmez âhvalimiz”

MUHYÎ-İ GÜLŞENÎ (16. yüzyıl)

Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi ve Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Kurucu Başkanı Dr. Ali Arif Özzeybek ile gazeteci Mehmet Çek tarafından hazırlanan 20 sayfalık “Milli Birlik ve Beraberlik Çalışması/Alevi-Bektaşi Toplumunun Sorunlarını Çözmeye Yönelik Gerekli Adımlar, Çözüm Önerileri ve Uygulama Planı” başlıklı rapor kamuoyuna yansıtıldı.

“Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım” sözleriyle başlayan rapor, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala’ya sunuldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ise görüşme talebine olumsuz yanıt verdiği belirtildi.

Raporda en dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması önerilen “Alevi-Bektaşi İnanç Başkanlığı”nın kurulmasıdır. Bu durum, Alevi toplumunun taleplerinin aksine, devlet tarafından kurulacak bir başkanlık yapısı, inanç ve ibadet konularında özerklik ve serbestlik ilkesinin ihlali anlamındadır. Bu, Alevi inancının kendi iç dinamikleri ve özerk yapısı yerine, devletin belirlediği kurallar çerçevesinde bir "düzenleme"yi öngörmektedir.

Raporda söz konusu edilen maddelerin hangi hakların kazanılmasına yönelik olduğuyla ilgili net bir sonuca varmak için, öncelikle Alevi toplumunun taleplerini ve bu taleplerin mevcut yasal statüsüyle olan ilişkisini anlamak gerekir.

Alevi toplumu tarafından dile getirilen başlıca talepler arasında, cemevlerinin ibadethane statüsünün tanınması, Alevi katliamlarıyla yüzleşilmesi, Alevi inancının Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yetki alanı dışında değerlendirilmesi ve zorunlu din derslerinin tamamen kaldırılması veya 1980 öncesi olduğu gibi zorunlu olmaktan çıkarılması gibi konular yer almaktadır.

Alevi toplumunun taleplerinin aksine, devlet tarafından kurulacak bir başkanlık yapısı, inanç ve ibadet konularında özerklik ve serbestlik ilkesinin ihlali anlamına gelir. Kurulacak olan Alevi-Bektaşi İnanç Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanlığına bağlanması, Alevi toplumunun kendi inancını ve ibadetini özerk bir şekilde yaşama hakkını kısıtlama potansiyeli taşır.

Raporda, mevcut Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kaldırılarak doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na........

© HalkTV