Vahşi kapitalizmin ‘çılgın bir aptalı' mı, yoksa, ‘aptal bir çılgını' mı?
(Önce bir tavzih: Dünkü yazıda Türkiye'nin NATO'ya üye olmak için çırpınışlarının hikayesini özetleyip, o konuya bugünkü yazıda da değineceğimi belirtmiştim, ama, Amerikan Başkanı olan bir çılgın ve gücetapar kişi, 18 Eylûl günü, Londra'da, İngiltere başbakanı Meir Starmer'le birlikte yaptığı açıklamada, 'Afganistan'ın Bagram Hava Üssü'nü ele geçirmek istediğini' ifade ediverdi.
Danimarka'dan dev Grönland adasını ele geçirmek, Kanada'yı ABD'nin 51. eyaleti yapmak, Panama Kanalı'na el koymak, Meksika Körfezi'nin kendilerine aid olduğunu ilan etmek şeklindeki emellerini bir 'emlâkçi Mafia Çetesi' görünümüyle açıklayınca, bu konuya öncelik vermek gerekti.. Kendi tapındığı gücüne, bütün dünyanın da tapınmasını bekleyen bu çılgın emlâk tâciri kişinin bir de 'savaşları durdurmak' iddiasıyla seçilmesi yok mu, asıl ironik ve trajik olan da o.
Bu 'çılgın kişi'nin sözlerinden bir zakkum demeti sunalım..
*'Kuralları güçlüler koyar.. Güç, haklılık ölçüsüdür.
*Askerler, silah kullanarak girdikleri bir yerden çıkmazlar.
*Bizim ordumuz dünyanın en güçlü ordusudur. Her yerde harika işler yapıyor.
*Ekonomik açıdan da dünyanın en zengin ülkesiyiz.. İşadamlarımız da harika işler yapıyorlar..
*Bu zamana kadar Dünya bizi soydu, şimdi sıra bizde..' Vs.
Evet, karşımızda böyle bir kişi var; şimdi tutturmuş, 'Afganistan'ın Çin'e en yakın ve de dünyanın en gelişmiş hava üsslerinden olan Bagram Üssü bize çok lâzım.. Afganistan orayı bize vermezse, 'çok kötü şeyler' olur..
Zâten oradan çekilmemiz yanlıştı.' diyor..
'Çok kötü şeyler' olur mu gerçekten? Ve 'kötü şey', meselâ, ne olur?
En fazla, İran'a yaptıkları gibi giderler bombalarlar ya da işgale kalkışırlar.
Ya da, Sovyet Rusya komunist İmparatorluğu'nun 1978-1990 arasındaki işgali ve orada komunist bir rejim kurmaya çalışması veya 1997'lerden........
© Haksöz
