menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hak ile fitne sarmalında: Kürt meselesi

10 0
08.08.2025

Bazen hak ile fitne arasındaki mesafe, kılıç sırtı gibidir. Bir adım attığında adaletin yolundasındır; bir adım daha attığında ise fitneye kapı aralarsın. Bugün “Kürt meselesi” tam da böyle bir yerde duruyor. Bir yanda asırlardır bu topraklarda yaşayan bir halkın hak ve adalet arayışı, diğer yanda emperyal güçlerin bu arayışı kendi kirli hesaplarına alet etme çabası… İşte bu iki uç arasında, hepimizin imtihanı başlıyor.

Modern çağlarda İslam coğrafyasına yönelen her saldırının ardında, Batı’nın çıkarlarını tahkim etmeye yönelik sistematik bir mühendislik, jeopolitik bir kurgu ve uzun vadeli bir hesap illa ki vardır. Sömürgecilik döneminde doğrudan işgallerle yürütülen bu fasit hesap, Soğuk Savaş’la birlikte vekâlet savaşlarına, 11 Eylül sonrasında ise doğrudan askeri müdahalelere evirilmişti. Bugün ise daha sofistike, daha görünmez, ama çok daha derin sonuçlar doğurabilecek stratejiler devrede.

Tarihsel olarak Batı müdahaleleri önce doğrudan işgal ve sömürgecilikle başladı; ardından askeri darbeler, cuntalar ve monarşik rejimler gibi devşirilmiş vekil güçler eliyle sürdürüldü. Yöntemler değişti, araçlar çeşitlendi; fakat Batı’nın işgalci, sömürgeci ve tahakkümcü karakteri hiç değişmedi.

Şimdi ise Batı, bölgemizdeki bazı kimlikleri, talepleri ve acıları yeniden yorumlayarak İslam coğrafyasının içinden yeni “sopalar” üretmeye çalışıyor. Afganistan, Irak, Libya, Mısır ve Tunus’ta taşeronluğu farklı aktörler üstlenmişti. Bugün ise Suriye sahasında, toplumsal fay hatları ustaca tetiklenerek coğrafyamız büsbütün istikrarsızlaştırılmak isteniyor. Bu çerçevede İsrail ve ABD öncülüğündeki emperyal güçler,........

© Haksöz