Şerefli mağlubiyetin faturası
Eskiden Türkiye bir milli maçta mesela İngiltere’den sekiz gol yiyip kaybettiğinde “şerefli mağlubiyet” denirdi. Bugün şakaya dönüşmüş olsa da anlamsız bir laf değil bu. Küçük bir ülkenin daha yeni yeni oturmaya başlayan futbol kültürünün İngiltere gibi bir devle karşılaşmış olması bile başlı başına bir onurdu.
Bugün o Türkiye yok. Bugün gayrı safi milli hasıla bakımından dünyanın 16’ncı, Avrupa’nın yedinci büyük ekonomisi Türkiye. Kendi silahlarımızı üretiyoruz, AVM’lerimiz ve gökdelenlerimiz var, önceki gün açıklanan orta vadeli ekonomik programa göre her sene artan miktarda daha fazla büyüme hedefleniyor.
Ülke büyüdükçe futbol da büyüyor. Bu sene transfer rekorları kırıldı. 75 milyon Euro’ya Osimhen’i alan Galatasaray’ın o kadar çok parası var ki yerli bir kaleciyi bile 33 milyona hiç tereddüt etmeden alabiliyor. O kaleci, Uğurcan Çakır, önceki gün İspanya karşısında tam altı gol yedi. İşin ironik tarafı, o kadar çok top kurtardı ki maç sonrası değerlendirmelerde hala iyi not alabildi.
UCUZ BİR LİG
Kulüplerin transfere harcadığı para adeta Real Madrid’le yarışıyor. Oysa hiçbir kulübümüz Real Madrid seviyesinde değil. Ligimiz o kadar kalitesiz ki büyük kulüplerin maçları dışında izleyici bile çekmiyor. Eskiden dört büyükler oligarşisi vardı, şimdi rekabet Galatasaray ve belki biraz Fenerbahçe arasına inmiş durumda.
Başka hiçbir takım ilgi çekmiyor. Ligin üçüncü haftasında Eyüpspor ve Alanyaspor arasındaki maçı sadece 1358 kişi izledi. (Bu maç televizyonda bedava yayınlandı.)
Televizyon gelirleri 10 sene öncesinin çok altında. Yayın hakkını almak çok ucuz; adamlar izlenmeyen bir lige neden daha fazla para versin? Abonelik ücretleri de başka ülkelere kıyasla çok ucuz. Bunun bir nedeni maç izleyenlerin yüzde 65’inin IP TV üzerinden kaçak alternatiflere başvurması. Ama ligimizin her anlamda ucuz olması da üzerinde yeteri kadar konuşulmayan bir faktör.
25 sene önce Avrupa’da kupa kaldıran Galatasaray veya dünya üçüncüsü olan Milli Takım’a kıyasla uluslararası alanda hep geriye gidiyoruz. Geçen senenin şampiyonu Galatasaray’ın Avrupa’daki performansı utanç vericiydi. Bu yıl Fenerbahçe başında dünyanın en büyük teknik direktörlerinden biri olmasına rağmen Şampiyonlar Ligi’ne gidemedi.
TEK YILDIZA YATIRIM
Milli Takım’ın İspanya karşısındaki yenilgisi bir göstergeyse bu sene de hem kulüpler hem de ülke bazında uluslararası başarı uzak görünüyor. İspanya’dan altı gol yiyen Çakır ileride Liverpool karşısında ne yapacak? Kuradan Liverpool’un adının çıkması bile Galatasaraylıları korkutuyor.
Ödenen bonservis........
© Habertürk
