menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eşcinsel medya patronu nasıl kadın modacıyla evlendi

71 1
15.08.2025

Barry Diller’ı sadece eşcinsel bir medya patronuna indirgemek haksızlık olur. Belki dünyada bir Rupert Murdoch kadar tanınmıyor olabilir, ama onun bugünlere gelmesinde de çok etkili bir medya patronu. Birlikte Fox TV’yi kurduklarında ABD’de sadece üç ana akım kanal vardı ve pazara girmek çok zordu. Başta “The Simpsons” olmak üzer “Cops” ve “Married… with Children” dizileriyle dördüncü büyüğü yarattılar.

Diller daha önce Paramount stüdyolarının başındaydı ve orada da “Saturday Night Fever” ve “Grease” gibi filmlerle John Travolta’yı film yıldızı yaptı. Sadece o da değil, “Die Hard” ile Bruce Willis de sinemaya geçti ve patladı. Diller bu stüdyoda görev yaptığı sürede “Indiana Jones” serisini hayata geçirdi, “Beverly Hills Cop” ile televizyonda devleşen Eddie Murphy’nin beyaz perdede de iş yapabileceğini kanıtladı. Yıldız yaptığı birini daha yazayım: “Commando”filmiyle Arnold Schwarzenegger. Ondan önce ABC televizyonunu yönetirken “Haftanın filmi” kuşağında televizyon için yapılmış uzun metraj filmlerin öncüsü oldu.

İnternet’in ilk patladığı yıllarda Match.com’u ve Expedia’yı satın aldı, bugün hala faaliyet gösteren The Daily Beast’in kurulmasına öncülük etti. Televizyondan alışveriş yapılan QVC’yi satın aldı, daha sonra anı kulvarda Home Shopping Network’ü kurdu. Amerikan medyasında en üst düzeye gelmiş, Disney gibi dev firmaları yöneten pek çok kişi onun yanında yetişti ve “Killer Dillers” olarak bilindiler.

EN KÖTÜ SAKLANAN SIR

Bütün bunlardan önceyse California’da ayrıcalıklı bir ailenin oğlu olarak doğan, hayatı boyunca da cinsel kimliğiyle boğuşan bir gençti. 16 yaşında ilk kez bir erkeğin evine gittiğinde bunu bir daha yapmayacağını yazıyor “Who Knew” adlı otobiyografisinde; bir hafta sonra yeniden gittiğini de ekliyor.

Diller’ın cinsel kimliği Hollywood ve New York medyasının en kötü korunan sırrı olsa gerek. Yine de bu yaz kitap yayımlanana kadar Diller’in eşcinsel olduğu kendisi tarafından resmen kabul edilmemişti. Yıllar boyunca fısıltı gazetesinde, sonra da dedikodu sayfalarında yer aldı. Kitapla birlikte resmen dolaptan çıkmış oldu, her ne kadar hiç kimse şaşırmasa da.

Kendi yetiştiğinin bugünkünden farklı bir dünya olduğunu yazıyor Diller. Bugün dünyanın en kıymetli şirketlerinden Apple’ın CEO’su cinsel kimliğini gizlemeyen Tim Cook. Bugün Trump’ın kabinesinde de danışmanlar kadrosunda da açık eşcinseller var.

Ancak Diller’ın yükseldiği yıllarda kurumsal dünyada kimliğini gizlemek şarttı. Hatta sık sık kariyeri boyunca bunun kendi aleyhine kullanılabileceğinin endişesini de yaşadığını yazıyor. Kendisi hakkında bir derginin olumsuz bir haber hazırlayacağını duyuyor, mesela. Yazı yayımlandığında rahat bir nefes alıyor. Hakkında yazılan hemen her şey kötü ama cinsel kimliğine vurgu yapılmıyor.Bir başka sefer, 80’li yıllarda AIDS salgının ortasında, bir gazeteci ona hasta olup olmadığını soruyor. AIDS o zamanlar “gay kanseri” olarak biliniyor, soruya yanıt verse bir türlü vermese bir türlü. Kendisi açısından risk olabilecek bütün bu durumları başarıyla atlatıyor ama. Hatta yönetim kurullarında cinsel kimliğini kullanarak onun ayağını........

© Habertürk