Gazze Avrupa'yı değiştirdi mi?
Gazze sadece kalpleri dağlamadı ya da maskeleri düşürmedi, aynı zamanda nüanslardan oluşan devasa bir veri setinin oluşmasına neden oldu. Meydanlar ile Kampüsler Arasında, iki kıta arasında iki farklı reflekse dair bir repertuar oluşmasına yol açtı.
7 Ekim 2023’te Gazze’ye başlatılan saldırılar, dünya genelinde öfkeyi ve duyarlılığı aynı anda tetikledi. Ancak Amerika ve Avrupa’daki tepkiler birbirine pek benzemedi. Ortak payda Filistin’e destekti belki ama protestoların ritmi ve sonuçları farklı farklı yollar çizdi.
ABD’de kampüsler direndi ama bu sokağa, taşraya ve Beyaz Saray’a ne kadar sirayet etti, benim gözlemime göre sonuç fiyasko oldu.
Üstelik sadece üç ay içinde 12.400’den fazla Filistin yanlısı eylem düzenlenmiş, katılım 1,5 milyonu bulmuş olmasına rağmen…
Ancak mesele şuydu: Ne kadar yoğun ve spesifik olursa olsun hatta çok somut taleplerle çok net baskılar yapılmış olmasına rağmen ABD’de hareket kampüslerle sınırlı kaldı. Üniversitelerde öğrenciler, okullarının İsrail’le olan maddi ilişkilerini kesmesini istedi.
Bu talep dalgası büyüdü, 60’tan fazla kampüste 3.100’den fazla öğrenci gözaltına alındı. Talepler bastırıldı.
Gallup anketi, Amerikalıların yalnızca 2’sinin İsrail’in saldırılarını onayladığını söylüyordu.
Reuters/Ipsos verilerine göre halkın Y’u bu saldırıları “orantısız” buluyordu.
Yani kamuoyu, Beyaz Saray’dan daha ilerideydi.
Ama bu ilerilik karar mekanizmalarını kıpırdatmaya yetmedi. Amerika’da sistem, sokaktan gelen sesi filtreliyor ve özellikle Trump dönemi, seslerin politikaya tercüme edilmesini teşvik etmiyor.
CANLI VE ISRARCI
Avrupa ise meselenin çevresinden dolaşmadı.
Meydanlara inildi, sokaklar doldu. Kampüs değil, şehir merkezleri mücadele alanıydı. Ama en önemlisi gösteriler ve........
© Habertürk
