Ön seçimin asıl hedefi ne?
Karmaşık gibi görünen bazı tablolar, zaman içinde netleşmeye başlar.
CHP içindeki cumhurbaşkanı adaylığı gündemi ve tarafların gerçek hedefleri giderek daha berrak hale geliyor. Bu tartışmanın üzerine örtülen “birlik ve beraberlik” mesajlarının süreci taşıması mümkün görünmüyor. Bu “örtü” hamlesinin siyasi tarihimiz boyunca sonuç vermediğine dair sayısız örnek var. Hatta olup biteni farklı yansıtmaya çalıştıkça sorunların ya da ayrışmanın daha da arttığını da söyleyebiliriz.
Kuşkusuz bir siyasi parti içinde ortaya çıkan görüş ayrılıklarını yönetmek kolay iş değil. Üstelik bunun gerektirdiği demokrasi kültürüne memleketimiz sınırlarında fazlaca rastlandığı da iddia edilemez.
Ancak CHP içindeki durum bunlardan çok daha fazlası. Aynı parti çatısı altında, mevcut sistemin en önemli makamına yönelik iki aday adayı çıkmış durumda. Üstelik ikisi de son derece iddialı ve kendi sosyolojilerini oluşturduklarını düşünüyor.
ÖZEL’İN TERCİHİ NET
Burada seçilen yöntemin, yani “ön seçim”in kuşatıcı olup olmaması ya da sonucunun baştan belli olması, CHP lideri Özgür Özel tarafından sorun olarak görülmüyor. Bu konudaki kararlı tavrını takvimi de açıklayarak ortaya koydu. Esasen kararlı ifadesi, Özel’in izlediği stratejiyi açıklamaya yetmiyor. Daha doğru ifade kendisinin bu konuda tarafını baştan seçmiş olması. Yani ön seçim diye adlandırdıkları süreç tamamlanmadan Ekrem İmamoğlu’nun........
© Habertürk
