menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Beklenen çağrı ve varolan şartlar

35 14
friday

Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada kurmak istediği denge, iki temel üzerinde ortaya çıkıyor. Öncelikle kendi güvenliğini sağlamak ve özellikle siyasi sınırlarının ötesindeki tehditleri olabildiğince etkisiz hale getirmek. İkincisi, uzun zamandır farklı örnekler üzerinde gördüğümüz denge ve arabulucu rolünü güçlendirmek ve daha geniş bir coğrafyaya yaymak. Bunu daha geniş bir tanımla doğu ve batı arasında bir denge rolü olarak da ifade edebiliriz. Elbette Afrika’yı unutmadan.

Mevcut gelişmeler ve arayışlara bakarak da şunu söyleyebiliriz. Türkiye’nin bu politikasında, Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG terör yapısının mevcut haliyle kalmasına müsamaha yok. Nitekim Şam’daki yeni yönetimin ortaya çıkışı, Ankara’ya güçlü bir politik ortak kazandırdı. Türkiye-Suriye ilişkilerinde Ahmed Eş-Şara’nın ziyaretinde de vurgulandığı gibi, temel mutabakat alanları arasında bölgenin silahlardan ve örgütün sözde yönetici kadrolarından arındırılması var.

FARKLI KÜRT HAREKETLERİ

Kuşkusuz siyasi sınırlarımızın hemen ötesinde birbirinden çok farklı özelliklere sahip Kürt hareketleri var. Terör örgütü ve onun türevleri arasında bile ciddi farklardan söz edebiliriz. Ancak Türkiye açısından asıl kritik yapı, Kuzey Irak’taki bölgesel yönetim. Ana aktörleri Barzani ailesi olan yönetimin,........

© Habertürk