menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nefret ve özlem…

29 0
06.08.2025

UZUN tartışmalar sonunda dünkü ilk toplantısında TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un da önerisi doğrultusunda adı konuldu:

Yani her bir grubun önerisinden bir parça alan ismine kavuştu…

Aslında daha ilk adımda sorgulanması gereken de ne yapacağı bir kenara bırakılıp, adı çevresinde bu denli tartışmanın öne çıkmış olması…

Ancak, toplumsal davranışımız açısından bu hep kaçınılmaz; çünkü bazı meselelere bakarken keskin bir kategorizeye tabi tutuyoruz…

Bir nesnenin, varlığın adını da bu kategoriler sayesinde tanımlama kolaylığına kavuşup iletişimi onun üzerinden yürütüyoruz.

Kavramlaştırma ve kategorilere ayrıştıran tutumumuz da çoğu zaman meselenin özünden çok, şekli üzerindeki tartışmaları öne çıkarıyor…

Dilsel ve kültürel kimliğin tahakkümünü sağlıyor…

Var mısın, yok musun pazarlığına götürüyor…

Bu açıdan bir ortak isimde uzlaşı sağlanmış olması önemliydi.

Asıl konu ise bundan sonrası…

Yani, bu süreç “nefret mi, yoksa özlem üzerine mi?” inşa edilecek?

Aynen isimde olduğu gibi iki kavram duygusal açıdan birbirine zıt terimler…

Nefret, bir gruba, kişiye, duruma karşı duyulan derin hoşnutsuzluk, tiksinti ya da düşmanlık hissini tanımlar…

Özlem ise ötekinde var olan bir şeyin eksikliğine, uzaklığına veya güzelliğine karşı duygusal bir tutumdur; var olması için çaba harcanır.

Tıpkı terörün sona ermesi gibi…

Bu özlemin giderilmesi, batılı ülkelerdeki gibi huzur dolu, çatışmadan uzak, kutuplaşmanın yok olduğu bir ülkeye kavuşmak için 11 kez girişimde bulunduk.

Hiçbirinde de başarılı olamadık.

Ya daha ilk kuruluşunda parlamentonun iki etkili partisi katılmadı veya dirsek gösteriliyor olmasından hoşnut olmayıp, kendisi uzaklaşmayı daha doğru buldu.

Diğerinde ise zaten ihtiyaç duyulmadı, akil insanların varlığı yeterli sayıldı, siyasi ayağı eksik bırakıldı…

Dün ise geçmişteki hatalardan ders çıkarılarak, önemli bir adım atıldı…

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un dün altını çizdiği gibi, uzun vadeli, köklü ve sürdürülebilir bir çözüm sunabilmenin ilk adımı atıldı.

Resmi bir yanı olmayan, sadece........

© Habertürk