İthalat, dış ticaretin hangi tarafına düşüyor?
Ülkemizde her sektörün ihracata ilginç bir yaklaşımı var. Tuhaf bir şekilde ithalat görmemezlikten geliniyor. İthalattaki her farklı artış ve büyüme titizlikle ele alınması gerekirken tam aksi aksiyonlara şahit oluyoruz. Dış ticaretin iki yönüne de eşit derecede eğilip, kalem kalem analizleri yapılmadığı takdirde içerideki tüketim ve üretim dengelerini de rayına sokmak zor olacaktır. Yıllardır böyle bir sorun yaşanmasına rağmen her küçük büyüme halen daha neden “İhracatta Rekor” şeklinde sunuluyor, anlam vermek zor!
Prof. Dr. Ömer Bolat gibi çok dengeli, fotoğrafın tamamına önem veren, tüm verileri iyi analiz eden, basit başarılarla övünmeyi sevmeyen, mütevazı ve iş dünyasının içinden gelen bir ismin Ticaret Bakanı olduğu bir dönemde dahi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), dış ticaretin tek tarafına bakan alışkanlığını devam ettiriyor. Yakından tanıdığım Bakan Bolat’ın artık bu tabloyu değiştirip, özellikle dış ticaretin ithalat rakamlarına daha fazla eğilmesinde fayda var. Hangi ithalat kaleminin içerde hangi üretim bantlarını daralttığını ve iç tüketimde etkin olduğunu analiz edecek bir profesyonel ekiple daha fazla mesai yapması faydalı olmaz mı?
Örnek olarak Çin ve Endonezya’dan yapılan paslanmaz çelik ithalatının ülkemize son 3 yılda nasıl zarar verdiğine bir bakılsa yeterli olacaktır.
Çünkü bu iki ülke de sektörünü korumak için paslanmaz çeliği sübvanse ediyor. Ülkemize de devlet destekli paslanmaz çelik gönderiyorlar. Böylece Türkiye’de bu alanda kendini geliştiremiyor. Mevcut fabrikaların kapasiteler atıl kalıyor. Türkiye’de iki ülkeden paslanmaz çelik ithal eden “Çelik Merkezleri” havadan para kazanıyor. Yetmiyor, bir de bu ürünleri Türkiye üzerinden başka ülkelere “Türk Malı” olarak ihraç ediyorlar. Sadece Türkiye’nin iç pazarı ve üretimi değil, aynı zamanda ihracatını da bozmaktadırlar. Başta mutfak eşyaları olmak üzere çeşitli mamuller neden Çin’in sübvanse ettiği ithal paslanmaz çelikle üretiliyor? Böyle bir ticaretin ülkemize hangi katma değerleri oluyor?
Maalesef her........
© Habertürk
