menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilanço ağır, ama kazaları yaklaşımımız daha ağır!

13 0
07.04.2025

Medyaya yansıyan haberler 9 günlük Ramazan Bayramı tatili bilançosunun ağır olduğunu gösteriyor. Akabinde gelen soru ise yıllardır değişmiyor: “Kazalar niçin azalmıyor?” Tatil dönemlerinde ilgili bakanlar ve uzmanlar tarafından nakarat dönüştürülen açıklamalar, yorum ve yaklaşımlar da gösteriyor ki değişen bir şey yok! Tatilinin 8’inci gününde hayatını kaybeden insanımızın sayısı 72 kişi olurken 8 binden fazla da yaralı olduğu belirtiliyor. Aramıza bu bayram sebebiyle çok sayıda da engelli birey katılmış olacak. Buna 9’uncu gün rakamları ve geç dönenleri yaşayacağı kazaları de eklersek ürkütücü bir tablo ortaya çıkıyor.

Trafik kaza sayısı neden bu kadar yüksek? En önemli sebeplerinden birisi bu meselenin çözüm merkezinde herhangi bir sorumlu kamu kurumunun veya otoritenin olmaması... İstatistik tutan çok, çözüm arayan, problemlerin ortada kaldırılması için koordinasyon yapan yok. Dolayısıyla bu sıkıntının hesabını veren makam yok. Tüm ilgili kurumları fotoğrafını tamamına bakarak denetleyen kamu otoritesi ise hiç yok...

Kazaların önceki yıllara göre azaldığından dem vuran bakanlıklara da kulak asılmaması gerekir. Zira teknolojinin karayolu araçları ve yol güvenliği için getirdiği imkanlar, dijitalleşmenin katkılarıyla kazalar da önemli oranda azalma yaşanıyor. Dolayısıyla buradan kimsenin kendine pay çıkarmaması lazım.

İçişleri ve Ulaştırma bakanlıkları, trafik kazalarına ve düzenlemelere kendi hiyerarşik yapıları içinde yaklaşıyorlar. İki bakanlığın hatalı mevzuatlarını, genelgelerini, uygulamalarını kim denetliyor? Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kontrolündeki yollarda meydana gelen kazaların kaçının hatalı yol yapımından veya işletmecilikten, yanlış yol işaretlemelerinden veya yönlendirmeden kaynaklandığını biliniyor? Bu çalışmaları ve tespitleri bağımsız ve objektif şekilde hangi kurum yapacak?

Çakarlarla donatılmış araçların yollarda ne kadar trafik terörü estirildiğinin istatistiği var mı? Yine Türkiye’de İçişleri Bakanlığın yol denetim ve uygulamalarında yapılan yanlışların, sebep olunan kazaların tespitini yapabilecek ve gerekli uyarılarla mevzuatları değiştirilebilmesini sağlayacak kudrette bir kamu otoritesi var mı? Yok…

‘Kendi pişir kendin ye’ veya ‘kendin çal kendin oyna’ bir sistemde trafik kazalarının azalmasını beklemek doğru olabilir mi? Ülkemizde acilen tüm bakanlıkların ilgili birimlerine hükmedecek T.C. Cumhurbaşkanlığı’na bağlı etkili ve yetkili “Ulusal Ulaşım Güvenlik Başkanlığı (UUGB)” kurumuna ihtiyaç var. Yıllardır bu konuyu sık sık gündeme getiriyorum. Çünkü Türkiye’nin hava, kara, deniz ve demir (raylı) ulaşım sistemlerinde maalesef sorunları çözecek, netice alacak güvenlik yapılanması yok!

Benzer durum ülkemizde dağınık siber güvenlik yapılanmasında ortaya çıkmıştı. Siber güvenlik birimlerine sahip olan bazı bakanlık ve kurumlar zaman zaman Türkiye’nin bu alanda nasıl güvende olduğunu dair açıklamalar........

© Habertürk