menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

1 Mayıs’ta çalışmak: Paradokslar ve ofis halleri

9 0
previous day

Bu durum, modern iş hayatının ironik bir portresini çiziyor: Emekçinin bayramında, çalışmaya devam eden emekçiler.

Peki, 1 Mayıs’ta çalışmak nasıl bir deneyimdir? Öncelikle, ofiste hissedilen o tuhaf sessizlik dikkat çekicidir. Normalde tıklım tıklım olan masalar boş, telefonlar nadiren çalıyor ve yazıcının o sinir bozucu vızıltısı bile özlenir hale geliyor. Sanki ofis, büyük bir toplu kaçışın ardından geride kalan birkaç cesur (ya da talihsiz) ruhun mekanıdır.

Bu “seçkin” azınlık, genellikle iki gruba ayrılır: İşini gerçekten seven, “Benim için her gün iş günü!” mottosuyla hareket eden hiper-motivasyonlular ve “Mecburiyetten buradayım, içimde kopan fırtınaları kimse bilmez” diyen sessiz çoğunluk. İlk grup, bu sakin ortamı adeta bir fırsat bilerek, normalde dikkatlerini dağıtan unsurlar olmadan, verimliliklerinin zirvesine ulaşır. “Oh, ne güzel! Kimse yokken şu projeyi halledeyim,” düşüncesiyle klavyelerine dört elle sarılırlar.

İkinci grup ise, içten içe büyük bir burukluk yaşar. Sosyal medyada paylaşılan miting........

© Haberton