menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TARİKATLAR VE CEMAATLARDA YAPILAN YANLIŞLAR(2)

10 24
24.11.2025

Geçen haftadan devam

Burada önemli olan husus şudur: Alim veya mürşid veya şeyh nedir lider önder kimdir, neyin nesidir? İslam’ı nasıl yaşıyor, ilmi seviyesi nedir? Onu yetiştiren hoca ve hocasının hocası kimdir? Peygamber Efendimizin sünnetine ne derece bağlı? Bu ve benzeri soruların cevapları tatmin edici olursa ona bağlanılır, itaat edilir. Hakiki alimler Peygamber Efendimiz(SAS) in varisleridir. O halde nasıl peygambere itaat ediyorsak hakiki alimlere de itaat etmemiz lazımdır. Burada en önemli husus kim hakiki alim (mürşidi kamil) kim değil onu bilmek lazımdır. Bunun için herkesin en az İslam’ın ve dinin temel esaslarını bilmesi doğruyu yanlıştan ayırabilmesi veya güvendiği ilim sahibi insanlara danışması lazımdır. Bir alim bir mürşid Sünneti seniyyeye sımsıkı sarılmıyorsa, bağlılarına İslam’a iman esaslarına uymayan emir ve talimatları varsa ona itaat edilmez. O yol yanlıştır. Bu vesile ile denir ki her çeşmeden su içilmez. Böyle noksan veya sahte şeyhlere ahiret yolunun haramileri denir. Bunlar kötü örnek olup insanları doğru yoldan saptırırlar.

Bir hadisi şerifi de paylaşmakta fayda görüyorum:

“İnsanlar helak oldu; âlimler müstesna. Âlimler de helak oldu; ilmiyle amel edenler müstesna. Amel edenler de helak oldu; ihlâs sahipleri müstesna. İhlâs sahiplerine gelince, onlar da pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar.”

Yani alim olmak amel sahibi de olmak yetmiyor ihlasla amel yapan alim olmak hakiki alim olmak önemli.

Bir tarikat veya cemaatte şeyh veya imam veya lidere bağlılık ve itaat esastır. Şeyhin veya liderin sözleri dinlenir ve emirleri yerine getirilir. Aksi takdirde bağlılık olmaz ve irtibat intisap kopar. Koparsa ne olur? O cemaatte disiplin bozulur, hizmetler aksar, güven sarsılır, ayrılanın manevi gelişmesi durur, feyzi kesilir. Sahih tarikatlarda usul genel olarak böyledir.

Tarikat ve cemaatler aile ve aşiretlere sülalelere benzetilebilir. Tarikatlar aynı zamanda meslek veren bir okul gibi de düşünülebilir. İnsan nasıl meslek sahibi olmak için usta çırak eğitimi yetmiyor bir orta veya yüksek tahsil yapıyorsa Allah’ı bilmek ve onu unutmamak için ve ayrıca iyi ahlak sahibi olmak için bir tarikata intisap eder.

Tasavvuf kitaplarında Allaha giden yollar nefesler sayısınca yani çok olduğu bildirilir. Aynı şekilde Allahtan alıkoyan insanı doğru yoldan uzaklaştıran yollar da çoktur. Yani her şeyh her alim hakiki alim veya mürşidi kamil değildir. Cemaatlerdeki bu yapıyı bilen ve ondan maddi bir çıkar ve şöhret sağlamak isteyenler olduğu gibi bir toplumu veya milleti dejenere etmek, İslam anlayışımızı bozmak, Müslümanları birbirine düşürmek isteyen aralarına düşmanlık ve fitne sokmak isteyen yabancı devletler veya istihbarat örgütleri bu yolla kirli emellerini gerçekleştirebilirler. Bunun için saf veya hain birçok insanı kullanabilirler. İşte bugün tarikatlar ve cemaatler hakkındaki yanlış kanaatler önyargılar emperyalistler ve belli mahfillerin oyunları, ortaya koydukları kötü örnekler ve propaganda sonucu oluşmuştur.

Birde Tarikat ve cemaat mensuplarında görülen yanlışlar var ki bunlar da çok önemlidir.

Ben bugüne kadar gerçekten ahlaken örnek alınacak şekilde tarikat terbiyesi almış birçok tarikat ehli veya cemaat mensubu olgun ve mükemmel insan gördüm. Ancak yanlış yapanları da gördüm. Bir genç dinden imandan habersiz, kötü alışkanlıkları varken tarikata girip namaza başlayıp kötü alışkanlıklarını da bırakınca o tarikat veya cemaat sayesinde iyi bir insan olur, en başta ailesi ve çevresi de bundan mutlu olur. Ancak her zaman böyle olmuyor, tarikata giren bazıları tarikatın dışında kalan diğer insanları ve Müslümanları kusurlu görmeye hatta dalalette görmeye başlıyor, tekfir ediyor. Bazıları evinden ailesinden kopuyor. Ailesini de terk edebiliyor,........

© Habername