menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Can çekişen Ülkücülük

8 0
19.07.2025

Lise öğrencisiydim, minibüsle Kadıköy'e gidiyordum. Daha Fenerbahçe Stadı ve Kadıköy Belediyesi binası yapılmamıştı.

Kadıköy'e giden yolun sol kenarında çok yüksek bir duvar vardı. Duvarda, harflerin boyunun bir insan boyundan fazla olduğu bir duvar yazısı vardı: "Ne ABD ne Rusya ne Çin; her şey Türklük için." Aynen böyle yazıyordu. Bu sloganı defterimin kapağına yazdım. Zannediyorum 1976 yılı idi. Ülkücülükle tanışmış, kısa bir zamanda Ülkü ocaklı olmuş ve fikir dünyamı şekillendirmeye başlamıştım.

Kadıköy/Erenköy'de yaşıyordum ve Erenköy Ülkü Ocağının kurucularından biri oldum.

İlk travmatik durumum, Necip Fazıl'ın Ülkücü harekete transferi oldu. Biraz araştırdım, biraz evine girip çıktım, uzun konuşmalar vb. Bugüne evirirsek sanki bir dizi film çekiyorduk ve dizinin karakteriyle tamamen zıt bir sanatçıyı diziye transfer etmiş gibiydik.

Kısa bir zaman içinde ocak teşkilatında fikir konuşmaz, sadece eylem konuşur olduk. Çünkü her gün bir arkadaşımızı toprağa veriyorduk ve var olabildiğimiz mevzileri tutmak için ve caydırıcı olmak için kaybettiklerimizin karşılığını vermeye çalışıyorduk.

Tabii olarak teşkilatlar fikri zemini kaybettikçe betona toprak karışması, başka amaçlı insanların içeriye sızması kaçınılmaz oldu.

Ama Türk milliyetçiliği fikri orada duruyordu. Vatan sevgimiz içimizde duruyor, antiemperyalist çizgimizde esaslı bir bozulma yoktu. Tabii tabanda.

1980 darbesi oldu. Darbe, Ülkücü hareketin üzerinden silindir gibi geçti; dokuz arkadaşımız idam edildi, beş bin şehit verdik, binlerce arkadaşımız (bizim gibiler) yıllarca cezaevlerinde yattı. Hayatlarının en verimli olacak, güzel ve hayat kuracakları yıllarını cezaevlerinde yatarak geçirdiler. Kalanlar toplumda damgalı muamelesi gördüler.

12 Eylül Darbesi'nde üst düzey yöneticilerimizden biri, Genel Başkan Yardımcısı Devlet Bahçeli, diğeri yayın organımız "Hergün" gazetesinin müdürü Enver Altaylı'nın tutuklanmadıklarını öğrendik.

O zaman........

© Habererk