menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İzzetbegoviç siyasal İslamcı mı?

19 0
24.08.2025

46 yıllık kadim dostum, ülküdaşım, cürmüm İsmail Türk geçtiğimiz günlerde Aliya İzzetbegoviç'in Bosna'daki kabrini ziyaret etmiş ve çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabından yayınlamıştı. Bende paylaşımının altına şöyle bir yorum yazdım:
"Aliye izzetbegoviç Erdoğan'dan yüz kat daha siyasal islamcıdır. Bu duruma göra Erdoğan senden önce vefat ederse mezarını en çok sen ziyaret edeceksin gibi görünüyor."

Oda cevap olarak şöyle yazdı:
"Ali’ye İzzetbegoviç 'Siyasal İslamcı' değildi. Bizimle Müslüman kardeşliği üzerinden bağ kurmaya çalışıyordu. Saçmaladın yine. Ben Siyasal İslamcılardan nefret ediyorum, onları destekleyenlerden de nefret ediyorum."

Bende "Sen İzzetbegoviç’i tanımıyorsun. Ben sana bir İzzetbegoviç portresi çizeyim de tanı." diye cevap verdim ve ona İzzetbegoviç’in düşüncelerini ve Erdoğan ile benzerlikleri ile farklılıklarını tespit eden bir makale yazdım.
İnşallah bu makale İsmail'e ve onun gibi düşünenlere bir aydınlanma aracı olur.
***
Aliya İzzetbegoviç’in düşünce sistemi özgün ve çok katmanlıdır.
İzzetbegoviç’in fikrî omurgası İslam’ın bütüncül bir medeniyet projesi olduğuna dayanır.
Ona göre İslam, yalnızca bir dinî inanç sistemi değil; aynı zamanda kültür, ahlak, siyaset ve hukuk alanlarını da kuşatan hayat nizamıdır.
Ancak bu yaklaşımı katı bir ideolojik “İslamcılık” değil, insan merkezli, özgürlükçü ve ahlaki bir İslam anlayışıdır.

“Doğu ve Batı Arasında İslam” adlı eserinde, İslam’ı hem Doğu’nun metafizik, ruhçu geleneğiyle hem Batı’nın akılcı, özgürlükçü çizgisiyle harmanlayan bir sentez olarak sunar.
Ona göre materyalizm (saf maddecilik) de, mistisizm (saf ruhçuluk) de tek başına eksiktir. İslam ise bu ikisini dengeleyen bir hakikattir.

İzzetbegoviç, İslam’ın siyasetten ayrılmaması gerektiğini savunur. Ama bu, katı şeriatçılık ya da ideolojik devlet modeli değildir.

İslam’ın değerlerini esas alan demokratik, özgürlükçü, çoğulcu bir toplum düzeni öngörür.
Bosna-Hersek’te çok kültürlü, çok dinli bir yapıyı savunmuştur. Bu model Hz. Muhammedin Medine Sözleşmesindeki ilkelerin yansımasıdır.

İzzetbegoviç düşüncesinde insan onuru, özgür irade ve ahlak merkezi bir yere sahiptir.

Onun “Köleler için İslam yoktur” sözü meşhurdur; çünkü İslam’ın özü, Allah’tan başkasına kulluğu reddetmektir.

Bu yönüyle totaliter ideolojilere (milliyetcilik, faşizm, komünizm, ateist materyalizm) eleştirel bakmıştır.

Bu görüşler onun siyasal İslamcı olduğunu akıllara getirmektedir.

Begoviç, İslam’ın siyaset ve toplum düzeninde........

© Habererk