Memur İsyanı: Boş Vaatler, Kayıp Haklar!
Kamu çalışanlarının sabrı tükenme noktasında; insanca yaşam, hak, emek ve adalet talepleri artık sadece sloganlarda kalmıyor, derinleşen ekonomik kriz ve göz ardı edilen beklentilerle somut öfkeye dönüşüyor. Yıllardır süregelen sorunlar yumağı, verilen sözlerin tutulmamasıyla daha da içinden çıkılmaz hale gelmiş görünüyor.
Meydanlarda yankılanan sesler, sadece ekonomik talepleri değil, aynı zamanda temsil edilmeme ve yok sayılma hissiyatını da ifade ediyor. Artık masallar değil, gerçek çözümler bekleniyor; ancak ufukta beliren tablo pek iç açıcı görünmüyor.
Seyyanen Zam: Memurun Vazgeçilmez Talebi mi?
Seyyanen zam talebi, memurlar için adeta olmazsa olmaz konumuna yükselmiş durumda. Özellikle düşük maaşlı çalışanlar ile yıllarını eğitime vermiş profesyoneller arasındaki makasın kapanması, hatta tersine dönmesi, büyük tepki çekiyor. Örneğin, 20 yıllık eğitim almış sağlık çalışanı ile temizlik görevlisinin benzer ücretleri alması, eğitim ve sorumluluğun değersizleştirildiği algısını güçlendiriyor.
Ocak ayında yapılan cüzi artışların enflasyon karşısında erimesi, çalışanları mali açıdan zor duruma sokuyor; 6 bin lira gibi rakamlarla ifade edilen reel kayıplar, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Ücret adaletinin sağlanması yönündeki beklentiler, somut adımlar atılmadıkça artarak devam edecek gibi duruyor.
Unutulan Emekliler: Kayıp Yıllar, Eriyen Maaşlar
Emekli memurların yaşadığı mağduriyet, ayrı dramatik boyut kazanmış vaziyette. Tam 23 aydır yasal haklarını alamadıkları yönündeki iddialar, emeklilik sonrası yaşam standartlarının nasıl düştüğünü acı şekilde gösteriyor. Özellikle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 40. ek maddesi gerekçe........
© Habererk
