menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türklük, Türkiyelilik, vatandaşlık

47 9
07.04.2025

Öcalan'la kurulan masanın en önemli pazarlık konularından birinin -vatandaşlık tanımının- değiştirilmesi olduğu anlaşılıyor.

Bahçeli, Türkgün'de yayınlanan yazısında; Anayasa'nın ilk dört maddesinin ve Cumhuriyetin temel niteliklerinin değiştirilmeyeceğini söylüyor.

Politik olarak zaten -toplumu hazırlamadan- böyle bir şey söyleyebilmesi mümkün değil.

Ancak geçmişte kullandığı 'Türkiye milleti ifadesi arşivlerde duruyor. Süreç alenileştiğinde Binali Yıldırım ile bazı AKP'lilerin -vatandaşlık tanımının değiştirilmesi -ile ilgili sözleri de arşivlerde duruyor. Bunları üst üste koyunca, silah bırakmaya karşılık Türklüğü bırakıp, Türkiyeliliğe geçileceği görülüyor. Bunun anlamı kimliksiz bir millet ve anayasal vatandaşlıktır.

Peki nedir bu anayasal vatandaşlık?

"Kayıp Barış" isimli kitabımda bu konuyu etraflı bir şekilde incelemiş, özet olarak şunları yazmıştım:

"90'lı yıllarda Almanya’da vatandaşlık üzerine çalışmalar yapan Habermas, vatandaşlık kavramını ulusa bağlılık yerine anayasaya bağlılık olarak tanımladı. Sebep, klasik vatandaşlık kavramının farklılıkları bir arada tutmada yetersiz olduğu iddiasıydı. Habermas'a göre, küreselleşme ile milli/ulus devletler anlamını yitirmiş, iletişimin, ekonominin, parasal kaynakların, ilişkilerin, teknolojinin, ekolojik ve askeri risklerin küreselleşmesi ile sorunlara cevap veremez hale gelmiş, milletler üstü bir yapılanma ve kurumsallaşma kaçınılmaz olmuştu. Geçmişte milli iktisatlar, devlet sınırları içinde yer alırken şimdi artık devletler pazarların içine yerleştirilmiş durumdaydı. Teritoryal-devlet sınırları içinde iktisadi faaliyetler ve milli gelenekler tarafından siyaset ve hukuk sistemi arasında tesis edilmiş olan kurgusal ahenk millet........

© Habererk