menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İran ve eğitim dili

29 3
31.10.2025

Küçük bir grup PKK'lının silahını yakmasından sonra, yeni bir seremoni ile PKK Türkiye'den çekildiğini duyurdu.

Çekildi denilenler, görüntülere göre topu topu 40-50 kişiydi.

Yani şimdiye kadar Türkiye bu 50 kişi ile mi mücadele ediyordu, bu kadar mıydı PKK?

Bu da tıpkı silah yakmak gibi sembolik ve taktiksel bir adım.

Çekildi havası verilerek, hem kamuoyunda gittikçe büyüyen tereddütler izale edilerek -çözümcülerin- eli rahatlatılıyor, hem de iktidara 'biz adım attık sıra sizde' deniliyor. Muhtemel bir anlaşmazlıkta, 'biz silah bıraktık, Türkiye'den çekildik ama Türkiye taahhütlerini yerine getirmedi 'diyecekler...

Bundan sonra bu çevrelerin talepten çok direktife benzeyen isteklerini daha çok duyacağız. DEM Parti sözcülerinin ikide bir didaktik ve üstenci bir üslupla; 'adım atın, yasal düzenlemeler yapın, Apo'yu umut hakkından yararlandırın, anayasayı değiştirin, ana dilde eğitimin önünü açın' gibi açıklamaları sürecin nereye evrileceğinin işaretlerini veriyor.

Halbuki, başta şartsız, pazarlıksız demişlerdi; PKK bütün şubeleri ile silah bırakacak, iktidar da Öcalan'ı umut hakkından yararlandıracaktı. Üstelik,' Apo çıkmak istemiyor 'gibi açıklamalar yaparak onu cilalamayı ihmal etmemişlerdi. Ancak DEMP'lilerin son İmralı ziyareti kazın ayağının öyle olmadığını gösterdi. Öcalan,' umut hakkı istiyor, beni çıkarın' diyordu.

Şu saate kadar belli olan şudur: Militanların teslim olmasına dair en küçük bir taahhüt yok. Üstelik af değil ayrıcalık istiyorlar, biz terörist değiliz, pişman da değiliz, Kürt Ulusal Kurtuluş Ordusuyuz, bize bir ordu muamelesi yapın, diyorlar.

Suriye PKK'sı açıkça silah bırakmayacağını söyledi ve bırakmayacak. İran'da faaliyet gösteren PJAK'da silah bırakmayacak. Bu gidişle, yakılan 30 silah, Türkiye'den çekildiği iddia........

© Habererk