Bu neyin komisyonu?
Uluslaşmayı başaran ülkelerde etnik veya dini kavgalar etkisini kaybeder. Çünkü toplum belli müşterekler etrafında birleşmiş, farklılıklar ayırıcı olma gücünü kaybetmiştir.
İç çatışmaları bitirmenin yollarından biri budur. Onun için her ülke milletleşme, toplumsal katmanları birbirine yaklaştırarak aynı potada şekillendirme yolunu arar. Bunun için dil, din, kültür, tarih, soy ve ortak sembollerden yararlanır.
Mesela ABD milletleşmesi din ve eğitim üzerinden yürümüştür. Den Hartog, dinin ulus inşasında bir bileşen olarak sahaya sürüldüğünü , ulusa özgü ve ulusal projeyle bağlantılı görüldüğünü, dinin renklendirdiği bir ulusçuluktan, ulusçuluğu merkeze yerleştiren dine dönüldüğünü, söyler.
Milliyetçiliğin önemli teorisyenlerinden Gelner de, dinin ulus bütünlüğünün ortaya çıkışı ve perçinleşmesindeki rolüne işaret eder.
Ulusun birliğini korumak isteyen hiç bir ülke, ayrıştırıcı politika ve düzenlemelere yol vermez.
ABD’de bir dönem devlet okullarında Katoliklik bile bir tehdit olarak görülmüştür, çünkü baskın olan Anglikan kilisesidir ve adeta milli bir kilise olarak görülmektedir.
Hedef ülkelere özerklik/ federalizm veya eyaletleşme tavsiye eden ABD, kendi coğrafyasında Anglo Saksonların çoğunlukta olmadığı hiç bir yere eyalet statüsü vermemiştir. Eğitim dili İngilizcedir, bizdeki gibi........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d