Türkiye Kore’ye Neden Asker Gönderdi?
17 Eylül Menderes’in 16 Eylül Zorlu ve Polatkan’ın idam edilmelerinin yıl dönümü. Üçü birbirinden değerli bu devlet ve dava adamlarını minnet ve rahmetle anıyorum. Fikirlerine itibar ettiğim, tespitlerinden yararlandığım okurlarımdan bazıları DP’nin Kore’ye asker göndermesini yanlış buluyorlar. Ban aynı kanaatte değilim. Bu vesileyle fikir ve tespitlerimi bir makalenin izin verdiği ölçüde okurlarımla paylaşmak istedim.
1945 senesinin başında Roosevelt, Churchill ve Stalin Yalta’da bir araya gelerek savaştan sonraki dünyayı şekillendirdiler. Savaş henüz bitmemişti ama müttefiklerin zaferiyle sonuçlanacağı kesinleşmişti. Stalin 10 Şubattaki toplantıda Türkiye konusunu gündeme getirdi. Stalin’in talebi Boğazlarda üs ile Kars, Iğdır ve Ardahan’ın Sovyetlere verilmesiydi.
Stalin, Montrö anlaşmasından olan rahatsızlığını ‘’Türklerin eli Sovyetlerin boğazındadır ve bu durum kabul edilemez’’ cümlesiyle ifade etti. Stalin’e göre, Almanya’ya son ana kadar krom sevkiyatını kesmeyerek savaşın en az bir yıl uzamasına ve milyonlarca askerin ölmesine sebep olan Türkiye cezalandırılmalıydı.
Konferansta Türkiye’nin Batı blokunda kalmasına karar verildi. Bu şartla Stalin’in isteklerine makul yaklaşıldı. Olur denmedi, itirazda edilmedi. Olabileceği ima edildi. Bu gelişmeden sonra SSCB Türkiye’ye nota vererek boğazlarda üs ve Kars ile çevresini talep etti. Bu talep her fırsatta ısrarla tekrarlandı.
Yalta’daki müttefiklik ve dostluk havasının dağılması uzun sürmedi. Kızıl Ordu Balkanları, Baltıkları, Doğu Avrupa’yı, Doğu Almanya’yı, Avusturya’yı ve İran’ın kuzeyini işgal etti. Başlangıçta Nazilere karşı yapıldığı ve geçici olacağı düşünülen bu işgallerin kalıcı olacağının anlaşılması ve Sovyetlerin Yalta’da Batının payına düşen Yunanistan’da komünistleri sahaya sürerek iç savaş başlatması, Batıyı teyakkuza geçirdi.
Türkiye hem savaştan önce hem de savaş esnasında denge politikası takip etmişti. Ankara’nın krom sevkiyatını durdurması mümkün değildi zira Bulgaristan ve Yunanistan’ı işgal eden........
© Habererk
