Ülkücü siyaset, Türk milletinin tarihî, kültürel ve inanç temellerine dayanan; millî birlik, devletin bekası ve toplumsal adalet anlayışı etrafında şekillenen bir siyasi duruşun adıdır. Bu anlayış, köklerini Türk milliyetçiliğinden, mayasını ise İslam ahlakından alır. Başbuğ Alparslan Türkeş’in fikirleriyle sistematik hale gelen bu siyaset tarzı, doktriner bir disipline, ilkeli bir mücadele anlayışına ve ahlaki bir zemin üzerine kurulu, doğruluk ve dürüstlüğü esas alan, Türk milletinin ve devletin güçlü ve refah içinde olması için çalışan, Turan ülküsü hedefinde olan, kalkınma, akıl, bilgi ve teknolojiyi bir araya getiren dünya görüşüne sahiptir.

1.Milliyetçilik ve Türk Kimliğine Bağlılık

Ülkücü siyaset, Türk milletini yeryüzündeki varlığın en değerli unsurlarından biri olarak görür. Irkçılığa kaymadan, Türk kültürünün, dilinin, tarihinin ve töresinin korunmasını temel vazife addeder. “Ne mutlu Türk’üm diyene” ifadesi, bu anlayışın mihenk taşıdır. Ülkücü hareket, Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk milletinin binlerce yıllık devlet geleneğinin son halkası olarak görür ve bu devleti yaşatmayı kutsal bir vazife bilir.

2.İslam Ahlakı ve Maneviyat

Ülkücü siyaset, maneviyatı siyaset üstü bir değer olarak kabul eder. İslam inancı, ülkücü düşüncenin ahlaki temelini oluşturur. Adalet, dürüstlük, merhamet, tevazu, sabır ve fedakârlık gibi İslami ilkeler, siyasal........

© Habererk