menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir de ‘tarafsız mahkemelerde yargılayacağız’ demezler mi?

37 55
04.07.2025

Türkiye, malum zihniyetin iktidarlarında inanılması güç hukuk garabetlerine şahit oldu.

CHP tek parti diktasının zulüm fırtınası estirdiği yıllarda kurulan “İstiklal Mahkemeleri”nde, hiç hukuk bilgisi yokken “mahkeme başkanlığına” getirilen “Kel Ali” lakaplı Ali Çetinkaya ile Kılıç Ali, Necip Ali ve Refik Şevket İnce gibi isimler, insanlarla birlikte adaleti de katletti.

Aralarında İslam âlimlerinin de olduğu binlerce masum sivili idam eden bu kıyım ekibinden miras kalan, “Sanığın idamına, tanığın bilahare dinlenmesine” şeklindeki skandal karar ise hâlâ bir utanç vesikası olarak karşımızda duruyor.

Tabii…

Adnan Menderes ve arkadaşları hakkında “idam” kararı veren “Yassıada Mahkemesi”nin de İstiklal Mahkemeleri’nden pek farkı yoktu.

Her ne kadar Yassıada Mahkemesi üyeleri, güya “hiçbir baskı altında kalmadan, mer’i yasalara göre karar verdiklerini” iddia etseler de benzer bir hukuk skandalı orada da yaşandı.

Zaten!

Yassıada Mahkemesi'nin ünlü yargıcı Salim Başol da “Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor Adnan Bey...” diyerek; “kendileri”nin değil de “başkaları”nın karar verdiğini ağzından kaçırıvermişti.

Celal Bayar da anılarında, “Cuntadan gelen günlük emirlerin 2 askerî hakime dikte edildiğini, onların da darbecilerin emirlerini öteki hakimlere tebliğ ettiğini” anlatmıştı.

O günlerin tanıklarından merhum Tevfik İleri’nin kızı Cahide İleri ise “Darbeye meşruiyet kazandırmak için İstanbul'dan gelen bazı hukukçu profesörler, 'Bunları mahkûm edin. Eğer böyle yapmazsanız, olay sizin üzerinize yıkılır, o zaman darbenin meşruiyeti olmaz' diye fetva verdi. Bu mahkeme sırf bunun için kuruldu ve bu insanlar onun için yargılandı. Sonra insanları ‘köpek davası’, ‘bebek davası’ gibi iddialarla yargıladılar. Çünkü suçlayacak bir şey bulamadılar” demişti.

12 Eylül 1980 darbesinde de benzer skandal yargı kararlarına imza atılmıştı.

Bizzat darbenin başındaki isim olan Kenan Evren güya “adil” davranmak adına; “Bir sağdan bir soldan astık. Elim bile titremedi” diyerek “hukuk” kılıfıyla gerçekleştirilen cinayetleri itiraf etmişti.

CHP zihniyetinin açıktan destek verdiği 28 Şubat süreci de pek farklı değildi.

Genelkurmay tarafından verilen “irtica” brifinglerine katılarak, cuntacı komutanları ayakta, elleri patlayana kadar alkışlayan dönemin yargı mensupları neler yapmadı ki?

Hukukun tersyüz edildiği o süreçte, “Kılık-kıyafet serbesttir” hükmü, “yasaktır” şeklinde uygulandı.

İmam-Hatip liselerinin orta........

© Haber7