Cumhur İttifakı: Devlet aklının milli izdüşümü
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin ve MHP Milletvekillerinin Cumhuriyet Bayramı için Külliye’de verilen resepsiyonda yer almaması üzerine bir vaveyla koparıldı: “Cumhur İttifakı çatlıyor, yıkılıyor” diye…
Belli çevreler tarafından sürekli olarak bir niyet/arzu izharı olarak dile getirilen bu konuya ilişkin hem Sayın Devlet Bahçeli, hem de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gerekli açıklamaları yaptı. Cumhur ittifakının ortaya çıkış nedenleri ve hedefleri doğrultusunda sapasağlam yoluna devam ettiğini belirttiler…
Fakat tezviratçılar bilmelidir ki, Türkiye’nin son on yılına damga vuran Cumhur İttifakı, siyasal mühendislikten ziyade bir devlet aklı pratiği ve milli istikrar mekanizmasıdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin doğurduğu yeni siyasal düzen, yürütme biçiminde bir değişim olduğu gibi Türk siyasetinde milli, yerli, değerleriyle üstün düşüncenin kurumsallaşmış bir formudur…
Cumhur İttifakı’nın doğuşunu anlamak, Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren geçirdiği dönüşüm sürecini analiz etmeyi gerektirir.2002 sonrası dönemde Türkiye, siyasetin merkezinde millet iradesinin doğrudan temsiline dayalı bir meşruiyet sistemi kurmuştur. Bu sistemin ortaya çıkışı ve olgunlaşma süreci, 2016’daki kanlı Fetö’cü darbe teşebbüsüne karşı duruş ve mücadele ile bir sınamadan geçmiş; bu süreç, devletin bütünlüğü ve milletin varlığına yönelen tehditlere karşı organik bir dayanışma modeli doğurmuştur.
Cumhur İttifakı bu anlamda, iki parti arasındaki taktiksel bir işbirliği gibi değil; Türk siyasal tarihinin süreklilik arz eden devlet refleksinin güncellenmiş biçimi olarak doğup gelişmiştir. Tarihsel olarak Selçuklu’dan Osmanlı’ya, oradan Cumhuriyet’e uzanan çizgide, devletin bekasıyla milletin feraseti arasındaki bağ her kriz döneminde yeniden tesis edilmiştir. Cumhur İttifakı bu zincirin en son halkasıdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, yürütme gücünü doğrudan halk iradesinden alan ve hükümetin oluşumunu vesayet mekanizmalarından arındıran bir modeldir.
Bu model, klasik parlamenter sistemin ürettiği üç temel soruna –yürütmede zayıflık, yasamada parçalanma, bürokraside direnç– karşı kurumsal çözüm üretmiştir.
Ancak bu sistemin işlevsel olabilmesi, siyasal düzlemde........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein